Özet:
AKS göğüs ağrısının hayatı tehdit eden nedenlerinden birisidir. Bu yüzden hızla tanınıp tedavi edilmesi gerekir. AKS tanısı için kullanılan geleneksel yöntemler ve biyokimyasal belirteçler bazı hastalarda yeterli olmamaktadır. Bu hastaları tanımak için kanda inflamatuar belirteçler bakılabilir. Bu çalışmanın amacı tipik göğüs ağrısı nedeni ile acil servise başvuran hastalarda, CRP, IL-6, D-dimerin duyarlılık ve seçiciliğini belirlemektir. İkincil amaç ise bu belirteçlerin ilk 1 aylık dönemdeki istenmeyen kardiyak olayları öngörmedeki değerliliğini saptamaktır. Çalışma dönemi boyunca Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Acil Servisine travma dışı göğüs ağrısı ile başvuran hastalardan tipik göğüs ağrısı tarifleyenler çalışmaya alındı. Toplam 132 hasta değerlendirildi. Hastaların 94ü erkek, 38?i kadındı. Hastaların yaş ortalaması 60.92±10.78 olarak saptandı. Sonuç tanılarına bakıldığında, 55 hastanın AME 37si STYME, 18i STYOME, 60 hastanın kararsız anjina pektoris, 15 hastanın kararlı anjina pektoris, 2 hastanın nonkardiyak göğüs ağrısı tanısı tanısı aldığı tesbit edildi.. Başvuru anındaki kan D-dimer, CRP ve IL-6 değerlerinin hesaplanan pozitif prediktif değerlerinin yüksek olduğu bulundu. Değerlerin her ikisinin birden yüksek olduğu hasta grubunda AKS için pozitif prediktif değer daha yüksekti. Yapılan çalışmaya alınan hastaların 6sının hastanede yattığı dönemde ve ilk birkaç gün içinde öldüğü saptandı. İlk 1 ay içerisinde 15 hastada (12sinde tekrarlayan AME, 2sinde ani ölüm ve 1inde inme) istenmeyen kardiyovasküler olay geliştiği tespit edildi. Başvuru anında ölçülen IL6, D-dimer ve CRP düzeyleri ile komplikasyon gelişimi arasında bir ilişki olmadığı saptandı. Sonuç olarak, CRP, IL-6 ve D-dimer kan değerlerinin hem AKS hastalarında hem de kararlı anjina hastalarında yükseldiği ve iki grup arasında istatistiksel anlamlı bir farklılık olmadığı saptandı. Ancak bu inflamatuar belirteçlerin pozitif prediktif değerlerinin hem tek hem de birlikte kullanıldığında troponin değerlerinden bağımsız olarak yüksek olması tanıda yardımcı olarak kullanılabilir. Yapılan çalışmada bu kardiyak belirteçlerin AKS hastalarında, prognozu ve istenmeyen kardiyak olay gelişimini tahmin etmede değerli olmadıkları saptandı.