Özet:
HCV nin, diyaliz ve böbrek transplant hastalarında karaciğer hastalığının en sık rastlanan nedeni olduğu bildirilmektedir. Ancak, HCV infeksiyonunun böbrek transplant hastalanndaki klinik sonuçlan ile graft ve hasta yaşam sürelerine olan etkileri henüz tam olarak aydınlatılmış değildir. Bu çalışmada, üniversitemiz transplantasyon merkezinde düzenli kontrolü yapılan böbrek transplantasyonu hastalanndaki HCV antikor(ELISA-2) pozitifliğinin prevalansı, risk faktörleri ile karaciğer hastalığının klinik, biyokimyasal ve histolojik sonuçlannm analizi retrospektif olarak yapılmıştır. Doksanı erkek, 41 kadın olan ve yaş ortalaması 33.7 yıl olan 131 böbrek transplant hastasının izlem süresi 51.6±4.1 ay idi. İkinci kuşak ELISA ile yapılan serolojik taramalarda 131 böbrek transplant hastasının 31 inde(%23.7) HCV antikor pozitifliği saptandı. HCV antikoru pozitif olan ve olmayan hastaların pretransplant dönemi ve transplantasyona ilişkin özellikleri karşılaştınldı. HCV antikoru (+) olan grupta diyaliz süresinin daha uzun, kan transfüzyonu sıklığı ve sayısının daha fazla olduğu dikkati çekmiştir. HCV antikoru (+) olan hastalarda çoğunlukla konvansiyonel immünosüpresyon kullanılmasına rağmen akut rejeksiyon sıklığının düşük olması ilginç bir bulgu olarak yorumlanmıştır. Demografik özellikler, mismatch sayısı, graft disfonksiyonu ve kronik rejeksiyon açısından iki grup arasında fark bulunmamıştır. Diğer taraftan, HCV antikoru (+) olan 31 hastanın 13 ünde(%42), HCV antikoru (-) olan 100 hastanın 9'unda(%9) transaminaz(ALT) yüksekliği görülmüştür. HCV antikoru(+) olan hastalarda, ALT yüksekliğinin transplantasyondan ortalama 5 ay sonra başladığı ve ALT43 yüksekliği olan HCV(+) 13 hastada ALT yüksekliğinin gidiş profili 3 hastada(%23) geçici, 5 hastada(%38.5) persistan, diğer 5 hastada ise internittan olarak değerlendirildi. Transaminaz yüksekliği olan 22 hastanın 13'üne 14 karaciğer iğne biyopsisi yapıldı. Histopatolojik tanılar açısından iki grup arasında fark yoktu. Bulgularımız, böbrek transplantasyonu hastalarında HCV infeksiyonunun sık olduğunu, infeksiyon oluşumunda pretx dönemde diyaliz tipi, diyaliz süresi ve kan transfüzyonlarının belirleyici risk faktörleri olduğunu, HCV antikoru(+) olan hastaların önemli bir kısmında karaciğer hastalığı geliştiğini ve transaminaz(ALT) yüksekliğinin genellikle persistan veya intermittan gidiş gösterdiğini vurgulamaktadır. Ancak, kronik HCV infeksiyonunun uzun süreli sonuçlan ile graft ve hasta yaşam sürelerine olan etkilerinin aydınlatılabilmesi için ileri klinik çalışmalara gerek vardır.