Özet:
Anaakım yeni liberal iktisadi görüş, fiyat istikrarı temel hedefi bağlamında, belli bir düzeydeki işsizlik olgusunu, enflasyonla mücadelede işlevsel bir araç olduğu ön kabulünden hareketle meşrulaştırmaktadır. Türkiye'de işsizlik sorunu Birinci Kalkınma Planı'ndan itibaren tarımdan kopuş, tasarrufların düşüklüğü, demografik olgular, geçmiş dönemlerin yanlış politikaları, gelişmişlik düzeyi, ücretsiz aile işçilerinin çokluğu, tarımın verimsizliği, kamu açıklarının artması, ekonomik krizler gibi nedenlere dayandırılmıştır. 1980 sonrası dönemde yeni liberal düzene geçişle birlikte, işsizliğe bakış da yeni liberal kurama uygun olarak değişmeye başlamış ve işsizlik beşeri sermaye yetersizliğinden kaynaklı bir sorun olarak görülmeye başlanmıştır. Dolayısıyla işsizlik sorununun çözümünün, beşerî sermayenin arttırılmasından geçtiği yaklaşımı kabul görmeye başlamış ve işsizlikle mücadele poltikaları, bütünüyle bu yaklaşıma göre oluşturulmuştur. Bu bağlamda, işsizlikle mücadele yolunda işsizlik sigortası, mesleki eğitim kursları, iş başı eğitim programları, toplum yararına programlar, girişimcilik eğitim programı gibi politikalar uygulanmıştır ve uygulanmaya da devam etmektedir. Temel amacı piyasaya işlerlik kazandırmak olan bu politikalar işçilerin sosyal haklarının kısıtlanmasına yol açmakta ve bu yolla düşük nitelikli, güvencesiz, düşük ücretli bir işgücü havuzu yaratılmaktadır. Türkiye'de Üçüncü Kalkınma Planı'ndan itibaren, bir bütün olarak eğitim sistemini ve bu arada üniversite öğrenimini, piyasanın gereksinimlerine uyarlamak gibi bir politika güdülmüştür. Eğitim sistemini dönüştürmeye yönelik politikalar da bütünüyle yeni liberal beşeri sermaye kuramına göre oluşturulup uygulanmıştır. Bu tez çalışması, Türkiye'de üniversite öğrenimini, beşerî sermaye kuramına göre dönüştürmeyi amaçlayan resmi politikaların ve üniversitelerin gittikçe yaygınlaştırılmasının sonuçlarını incelemektedir. Bu incelemenin ulaştığı temel sonuçlar ise şunlardır: Üniversitenin piyasanın gereklerine uyarlanması politikası, üniversite mezunları arasında işsizlik oranının giderek artmasına yol açmış ve üniversitenin ticarileşmesine bağlı olarak yoksul kesimler üniversite öğreniminden dışlanmaya başlamıştır.