Abstract:
Türk tekstil sektörünün, niteliği açısında incelendiğinde AB ülkeleri arasında pamuk üretiminde 1. sırada, pamuk ipliği üretiminde de 9. sırada olduğu görülmektedir. İhracat rakamlarının %40'ını da tekstil ve konfeksiyon ürünleri oluşturmaktadır. Tekstilin bölgesel dağılımı, merkezin Marmara Bölgesi özellikle de İstanbul olduğunu ortaya koymaktadır. 1997 yılı ITKEB tahminlerine göre, hazır giyim - konfeksiyon ihracatının 7.1 milyar Dolar, tekstil ve hammadde ihracatının 2.8 milyar Dolar olacağı bildirilmiştir. Türkiye'nin, Dünya' nın en büyük pamuklu ürün ithalatçısı olan Avrupa'nın etkili bir kurumu Eurocotton'ın üyesi olması, bundan sonraki gelişmeler ve ilişkiler açısından olumlu etkileneceği kanısı uyanmaktadır. Tekstil sektöründeki bu birleşmenin daha sonra konfeksiyon sektörü ile de entegre olup, en kısa zamanda bir federasyon çatısı altında ülkemizin tüm tekstil ve konfeksiyon sektörünün en güçlü şekilde temsil eden, sektörü dış piyasalarda layık olduğu yerini almasını sağlayacaktır. Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektöründe, teknolojisi, yetişmiş insan gücü, bilgi birikimi ve yatırımlarıyla Avrupa'nın üretim merkezi haline gelmiştir. 1 Ocak 1996' da gerçekleştirilen GB'nin en iyi şekilde işlemesi ve tekstil sektörünün AB ve üçüncü ülkelerle rekabet şansının azalmadan artarak devamı için sorunların temeline yönelik çözüm yollarının, tutarlı sanayi, ihracat ve yatırım politikaları ile desteklenmesi ve sektöre, gelişmesine uygun ortamın sağlanması gerekmektedir. Bu çerçevede gümrüklerimizde de gerekli yapısal düzenlemelerin zaman geçirilmeksizin gerçekleştirilmesi, gümrüklerin insan kaynakları ve teknoloji olarak günün koşullarına kavuşturulması gerekmektedir. Sektörde, tanıtımın artırılması, kalitenin yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğine gidilmesi üzerinde önemle durulmalıdır. Antalya yöresinde tekstil ihracatı açısından önemli bir potansiyel olduğu görülmektedir. Bölgede tekstil sektörünün dışa açılması için çalışmalar başlatılmış ve araştırmalar devam etmektedir. Turizm açısından önemli bir konuma sahip olan yörenin geleceği için bu alanda ciddi girişimlerde bulunulmalıdır.