Özet:
Bu çalışma, Uluslararası İlişkiler ve Psikoloji bilimlerini nevi şahsına münhasır bir perspektifle bir araya getirerek genel olarak bir ulusal kimliğin oluşumunu ve daha sonra da ilgili ulus devletin dış politikasına etkilerini incelemiştir. Uluslararası İlişkiler biliminden İnşacılık yaklaşımı ile Psikoloji'den de ana akım perspektifi olarak ele alınan Nesne İlişkileri Kuramı "İnşacı Psikoloji" adı altında birleştirilerek düşünümsel bir ontoloji bağlamında değerlendirilen ulusal kimlik oluşumu analiz edilmiştir. Pozitif bilgi birikimi sağlanabilmesi için vaka çalışması yapılmış, bu bağlamda Bulgar ulusu, VII. yüzyıldaki bilinen geçmişinden XX. yüzyıl başlarına kadar etraflıca incelenerek ulusal kimliğini nasıl inşa ettiği ve hangi psikolojik dinamiklerden etkilendiği detaylıca aktarılmıştır. Daha sonra Bulgar ulusal kimliğinin Bulgar devletinin dış politikasına hangi boyutlarda etki ettiği analiz edilmiştir. Bu kapsamda, Bulgar devletinin kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na kadarki süreçte, Bulgar dış politikasında düşünümsel bir unsur olarak ulusal kimliğin maddi unsurlara yön verme kapasitesi aktarılmıştır. Özellikle Bulgar ulusunun Osmanlı ile tarihi etkileşimlerinin Bulgar milli kimliğinde Türkler ile ilgili agresif bir psikolojinin gelişimine sebep olduğu tespit edilmiştir. Bu agresif ulusal psikolojinin ise Bulgar devletinin Osmanlı/Türkiye Devleti ile ilişkilerini geçmişten günümüze etkileyebilmesi açısından son derece önemli olduğu ifade edilmiştir. Sonuç itibariyle, ulusal kimliklerin belirli psikolojik dinamiklerle inşa edilebildiği, a priori (önceden verili) olmadıkları ve öznel yapıları dışında kalan kısımların özne-nesne etkileşimleri bağlamında sürekli inşa edilip değişim ve dönüşüme açık oldukları görülmüştür. Aynı zamanda ulusal kimlikler hâlihazırdaki oluşmuş yapılarına uygun şekilde politik eylemi de etkileyebilmektedirler. Çalışmanın, literatüre yaptığı katkılar bağlamında Uluslararası İlişkiler disiplininde ana akım teoriler dışında farklı yaklaşımların da ağırlığı olabileceği ve Politik Psikoloji'nin de disiplin içinde hak ettiği yerini alması gerektiği ifade edilmiştir.