Özet:
Hukukumuzda Yargıtay içtihatlarıyla fazla çalışma ve ulusal bayram, genel tatil ücreti alacakları bakımından uygulama alanı bulan "karineye dayalı makul indirim" kavramı yasal bir dayanağa sahip değildir. Bu noktada, hâkimlerin TMK madde 4 hükmüyle takdir yetkisine haiz kılınması ve böylece hakkaniyete göre karar verme olanağının tanınmış olduğu göz önüne alındığında karineye dayalı makul indirim uygulamasının TMK madde 4 ile hüküm altına alınan hâkimin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışılmaya muhtaçtır. Yine indirimin uygulama alanı bulduğu işçilik alacakları bakımından; talep edilen alacağın ispatı, bu hususta hâkimin delilleri değerlendirmesi, indirim oranının belirlenmesinde göz önüne alınacak hususlar ile alacağa ne oranda indirim uygulanacağı, işçilik alacağına uygulanan indirim oranı nedeniyle alacağın reddedilen kısmı için vekalet ücretinin doğup doğmayacağı hususları bakımından uygulamada boşluklar bulunmaktadır. Bununla birlikte karineye dayalı makul indirim oranının bilirkişilerce belirlenmesi ve indirimin uygulanması halinde hükmedilecek olan tutarın da bilirkişi raporunda belirtilmesi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.