Akdeniz Üniversitesi DSpace

Kamu diplomasisi: Türkiye ve Almanya örnekleri üzerine bir karşılaştırma

Show simple item record

dc.contributor.author Zeğrek, Erdinç
dc.date.accessioned 2023-03-08T17:38:19Z
dc.date.available 2023-03-08T17:38:19Z
dc.date.issued 2020
dc.identifier.uri http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/6423
dc.description.abstract Dünyanın varoluşundan beri insanoğlu arasında rekabet bulunmaktadır. Devletler başka toplumlar üzerinde hakimiyet kurmak isterler. Bu yüzden pek çok kez sert güç diplomasisi olarak adlandırılan askeri yöntemlere başvurulmuştur. Askeri yöntemler kısa vadeli çözümler getirmiş olsa da uzun vadede derin kayıplara neden olmuştur. Sert güç diplomasisi gerek uygulanan ülke vatandaşları gerekse başka toplumların vicdanlarında yaralar açmıştır. Soğuk Savaş sonrası dönem, ülkelerin başka devletler üzerindeki çıkarlarına ulaşabilmek için farklı metotlar geliştirmeleri gerekliliğini ortaya koymuştur. Askeri metotların pahalı ve zor kullanıma dayalı olması rızaya dayalı güç kavramının oluşmasına neden olmuştur. Bu noktadan hareket ile yumuşak güç kavramı doğmuştur. Yumuşak güç kavramı toplumların farklı metotlar kullanılarak ikna edilmesini amaçlamaktadır. Uzun vadeli çalışma olduğu için oldukça karmaşık ve zor bir süreçtir. Ülkeler etkilemek istedikleri ülkelere kimi zaman etnik, dini yapılarını, kimi zaman uluslararası camiada kendini kanıtlamış olan markaları, kimi zaman ise gerçekleştirmiş oldukları doğrudan yardımlarla ulaşmaya çalışmaktadırlar. 1950 yıllarla birlikte yumuşak güç diplomasisinin farkına varan ülkeler dünyanın birçok bölgesinde kendi kültürel ögelerini göstermeyi amaçlayan Enstitüler kurmuşlardır. Almanya bu açıdan kültürel diplomasisi faaliyetlerine ilk başlayan ülke konumundadır. Türkiye açısından kamu diplomasisi faaliyetleri oldukça yenidir. Türkiye 1990'lı yıllarda başladığı kültürel diplomasi faaliyetlerine Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan Türki Cumhuriyetler için uygulamıştır. Daha sonraki süreçte ise Osmanlı bakiyesi olan Balkanlara ağırlık verilmeye başlanmıştır. Almanların Balkanlara olan ilgisi Otto dönemine kadar dayanmaktadır. Balkanlar Adriyatik ve doğuya açılan kapıdır bu yüzden Almanlar için oldukça önemlidir. Türkiye açısından ise tam tersi Avrupa kapısının anahtarı Balkanlar olarak görülmektedir. Günümüzde Almanya GIZ ve GOETHE gibi kuruluşlarla Balkan coğrafyası üzerinde sonuç almaya çalışmaktadır. Türkiye ise başta TİKA ve Yunus Emre Enstitüsünü aktif biçimde kullanmaktadır. en_US
dc.publisher Akdeniz Üniversitesi en_US
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess en_US
dc.subject Yumuşak Güç, Kültürel Diplomasi, Balkanlar, Yunus Emre Enstitüsü, GOETHE Enstitüsü en_US
dc.title Kamu diplomasisi: Türkiye ve Almanya örnekleri üzerine bir karşılaştırma en_US
dc.type info:eu-repo/semantics/masterThesis en_US
dc.contributor.department Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi en_US
dc.contributor.consultantID Dernek, Kadriye Okudan. en_US
dc.contributor.institute Sosyal Bilimler Enstitüsü en_US


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account