Özet:
19. yüzyıl sonlarında başlayarak kademeli olarak devam eden apokrif metinlerin keşfi ile Batı'da apokrif metinlere ilgi artmış ve birçok araştırmaya konu olmuştur. Batılı araştırmacıların da ortaya koyduğu bilgiye göre, kilise tarafından meşru kabul edilen metinler kanonik, meşru kabul edilmeyen metinler ise apokrif olarak nitelendirilir. Hırsitiyanlığın ilk yıllarında, dinî metinlerin ilk örnekleri olarak kabul edilen Pavlus'un Mektupları'ndan itibaren inananlar tarafından birçok metin üretilmiş ve kullanılmıştır. Ancak sözü edilen metinlerden sadece 27 tanesi Yeni Ahit içerisinde yer bulabilmiştir. Kanon içerisine dahil olmayan ve apokrif olarak nitelenen eserlerin hangi gerekçelerle kanon dışı bırakıldıkları çalışmamızın ana sorusunu oluşturmaktadır. İfade edilen soruya cevap ararken Pavlus'un Hıristiyan inanç esaslarına etkisi, İsa'nın din anlayışı ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Hıristiyan cemaatler arasındaki mücadeleyi bilmek ve sözü edilen mücadeleden galip çıkarak Yeni Ahit Kanonu'nun şekillenmesinde etkili rol oynayan Ortodoks anlayışı kavramak, konunun anlaşılmasına katkı sağlayacağından, zikredilen konulara da genel hatlarıyla değinilmiştir. Hırsitiyanlıkta dini metinlerin ortaya çıkış nedenleri aktarılmaya çalışılmış, Kanona niçin ihtiyaç duyulduğu üzerinde durulmuştur. Kanonun oluşum süreci aktarılarak konuya ışık tutulmaya çalışılmış, bu süreçte apokrif metinlerin serüveni konu edilmiştir. Kanon oluşturulurken bir metnin kanona dahil olabilmesi için sahip olması gereken kriterler sıralanmış ve apokrif metinlerin kanonik kabul edilmeme nedenlerini ortaya koyma gayreti gösterilmiştir. Ayrıca çalışmamız apokrif metinler hakkında bilgiler vererek Hıristiyanlıkta apokrif metin olgusuna dikkat çekmeyi amaçlamıştır.