Özet:
Antikçağ'da felsefenin doğuşu siyasi, sosyal, kültürel ve psikolojik pek çok etmene bağlı olarak açıklanabilir. Tragedyalar felsefenin gelişmesinde büyük bir etkiye sahiptir. Felsefenin doğduğu Antikçağ Yunan insanının iç dünyasını tragedyalar bütün derinliğe ile sergilemişlerdir. O çağda insan yaşamına ve hayal gücüne dair ne varsa onları tragedyalarda bulmak mümkün olmaktadır. Tragedyalar bu bakımdan sadece bir milletin kendine özgü yaşam biçimini değil, genel olarak insanı konu aldığı için verdiği mesajlar tarih boyu evrenselliğini korumuştur. Tragedyalar içerdikleri konu ve bilgi açısından yaşamın tüm yönlerini gözler önüne serdiği için içlerinde felsefenin de olması gayet doğal bir durumdur. Bu yüzden antik Yunan tragedya oyunları daha iyi analiz edilmeli ve toplum ile bireye verdiği mesajlar felsefi açılardan da incelenmelidir. Tüm bu nedenlerden dolayı Antikçağ'daki pratik yaşamı bütün yönleriyle resmeden tragedyaların felsefi analizi son derece önemlidir.