dc.description.abstract |
Günümüzde tüketim alışkanlıklarının yarattığı çevresel ve psikolojik bozulmaların insanları yeni yaşam felsefelerini keşfetmeye ittiği düşünülmektedir. Bunlardan birisi olarak kabul edilen gönüllü sadelik hareketi; yüksek tüketimli yaşam tarzlarına direnen ve çeşitli şekillerde daha düşük bir tüketim ama daha yüksek yaşam kalitesi alternatifleri arayışında olan insanlardan oluşan, farklı bir sosyal hareket yelpazesi içinde yer alabilir. Ayrıca gönüllü sadelik hareketini benimsemiş bireylerin yaşam alanlarını kentten köye olacak şekilde değiştirdikleri de görülmektedir. Dolayısıyla çalışmanın amacı kentten köye göç eden insanların gönüllü sadelik bağlamında yaşam tarzlarının anlamı ve en temelde tüketim alışkanlıklarının keşfedilmesi olarak belirlenmiştir. Çalışmanın keşfedici kurgusu gereği nitel bir araştırma tasarlanmıştır. Veriler yarı yapılandırılmış yüz yüze görüşme tekniği ile elde edilerek toplamda 10 kişi ile görüşülmüştür. Yorumsamacı bir yaklaşıma müsaade eden fenomenolojik felsefe, bulguların analizinde kullanılmıştır. Sonuç olarak gönüllü sadelik öncülleri; insani ölçek, kendine yeterlilik, kişisel gelişim, ekolojik farkındalık, maddi basitlik ve gönüllü basitliğin öncüllerinden bağımsız olarak; gıda güvenliği kaygısı, insanların köye göç etmesinde etkili faktörler olarak bulunmuştur. Katılımcıların göç ile beraber yeni ekolojik kimlikler ürettiği anlaşılmıştır. Söz konusu kimliklerin gıda üreticisi olma konusunda ve gösterişçi tüketimlerde yönlendirici olduğu anlaşılmıştır. Göçe sebep olan öncüllerin; rutin tüketim, gösterişçi tüketim, yoğun ve düşük ilgilenimli tüketim kararlarında da etkili rol oynadığı anlaşılmıştır. Katılımcılardan bazılarının üretilmiş ekolojik kimliklerden kaynaklanan dürtüsel satın alımlara yöneldikleri gözlemlenmiştir. Gönüllü sadelik anlayışına uyan yerelden tüketim, organik ve doğal mesajlar içeren ürünlerin tüketimi, katılımcıların bazılarında açığa çıkmamıştır. Söz konusu duruma gıda sağlığına duyulan kaygıların neden olduğu anlaşılmıştır. Yine indirim ve satış promosyon mesajları gibi pazarlama uyaranlarının, bu kişilerde otonomi (kendine yeterlilik) öncülünü sarsan bir yapı oluşturulduğu anlaşılmıştır. Bulguların çevre dostu ürün üreten firmalara, kentten köye göçe ilişkin gelecek çalışmalara ve gönüllü sadelik literatürüne önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. |
en_US |