Abstract:
Şiddet kavramı, doğası gereği toplumsal yaşamın her döneminde var olmakta ve 21. yüzyılın en önemli sorunlarından birisi olarak seyretmektedir. Şiddet, bu seyrini yaygınlaştırırken medya da bunun en önemli aktarıcısı konumunda yer almaktadır. Dijitalleşme ile birlikte medya kavramı kesin çizgilerle ayrılırken aynı şekilde medyanın sunduğu şiddet üzerinde de hem kavramsal hem de uygulama bağlamında farklılaşmalar söz konusu olmuştur. Dijitalleşmenin etkilerinin görüldüğü medya, dijital medya olarak hayatımıza girdiği gibi şiddetin de artık dijital bir yönünden bahsetmek bir zorunluluk haline gelmiştir. Dolayısıyla dijital medyanın öncesi diye nitelendirebileceğimiz geleneksel medya üzerinden aktarılan tek tip şiddet söylemleri artık dijital medya beraberinde yalnızca söylem olmaktan çıkmış, uygulanma açısından bireylerin yaşamlarını doğrudan tehdit edici risk faktörlerini beraberinde getirmiştir. Öte yandan medyanın Web 2.0 ile birlikte olan dijital dönüşümü, bireylerin medya ortamlarındaki rollerine etki etmiştir. Medya mesajlarının yalnızca medya temsilcileri tarafından gönderildiği tek yönlü bir iletişim döneminden artık internet erişimine sahip olan her bir bireyin medya mesajlarını yalnızca almadığı, aynı zamanda mesaj gönderen konumunda olduğu bir döneme geçiş yaşanmıştır. Dolayısıyla dijital medyada önü alınmaz bir etkileşim gerçekleşmiş ve bu etkileşim bireylerin şiddet içeren davranışlarını medya ortamlarında sergilemelerine sebep olmuş ve buna binaen dijital şiddet adı verilen yeni bir şiddet türü ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda bireylerin internet ve cep telefonu kullanımı sırasında dijital şiddet ile karşılaşma oranları, dijital şiddete verdikleri tepkiler, dijital şiddet sorunu ile nasıl baş ettikleri ve bu noktada herhangi bir yerden ya da kişiden yardım talep etmeme nedenlerini incelemek bu araştırmanın temel amacıdır. Nicel araştırma yaklaşımlarından anket yöntemi kullanılarak 13 yaş üstü internet kullanıcıları üzerinden yapılan bu araştırmada en sık karşılaşılan dijital şiddet örneğinin 'rahatsız edici/istenmeyen mesajlar gönderilmesi' olduğu tespit edilmiştir. Dijital şiddete maruz kalındığında en fazla verilen tepkinin 'sinirlenme/öfkelenme'; en fazla alınan önlemin 'kişileri engelleme' ve yardım talebinde bulunmama nedeni olarak ise bireylerin çoğunlukla 'kendi başına idare ettikleri' gözler önüne serilmiştir.