Abstract:
Kutsal ile dünyevi olan arasındaki ilişkiyi anlama teşebbüsü çağlar boyu süregelmiştir. Toplum tiplerinin geçirdiği dönüşümler beraberinde dini hayatı da şekillendirmektedir. Her yeni yapıya adapte olma sürecinde dinin yeniden üretimi söz konusudur. Modern toplum yapısının din ile olan ilişkisi geleneksel yapıdan farklı bir görünüm sergilemektedir. Birey temelli bu yapıda dini inançlar da ihtiyaç ve isteklere göre farklılıklar ve çeşitlilikler ekseninde kurgulanarak bireylere sunulmaktadır. Böyle bir ortamda gelişen yeni dini oluşumlar, kutsal olan ile ilişki kurma noktasında bir mana arayışında olan birey için bir seçim imkânı ve alternatifler sunabilmektedir. Nitel araştırma deseniyle tasarlanan ve derinlemesine görüşme tekniği ile gerçekleştirilen bu araştırma, bireylerin Yeni Çağ hareketlerine katılma süreçlerinin altında yatan faktörlerin tespit edilmesini amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda bu hareketlere katılan bireylerin kişisel özelliklerinin, yaşadıkları deneyim ve tecrübelerin neler olduğunun, gündelik yaşam pratiklerindeki değişimin, manevi tatmin düzeylerinin, beden algılarının, sosyal etkileşimlerindeki farklılaşmaların, dini duygu ve düşüncelerindeki değişimlerin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda yoga, meditasyon, reiki, biyoenerji, hipnoz ve Access bars uygulamalarına katılan, Antalya ilinde yaşayan 24 kişi ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi ile incelenmiştir. Önceden belirlenen kategoriler altında temalar ve kodlama birimleri oluşturulmuş, görüşmeler öyküleştirilerek birer anlatıya dönüştürülmüş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre Yeni Çağ inanışlarına katılım birçok farklı neden üzerinden okunabilmektedir. Sosyokültürel etkileşim, metafiziksel deneyimler, gündelik rutinler, psiko-sosyal sebepler, mekânsal ve görsel etkileşimler, alternatif inanç sistemlerinin çoğalması ve yaygınlaşması, bu süreci etkileyen temel sebepler olarak ifade edilebilir. Yaşam tarzlarının, kültürlerin, inançların, tüketim kalıplarının kişiden kişiye değişkenlik göstermesi, bireylerin uygulamaları deneyimleme süreçleri ve etkilenme boyutlarının da farklı olmasına sebebiyet verebilmektedir. Bireylerin hareketlere katılım sürecinden sonra sosyal hayatlarında, duygu ve düşünce dünyalarında hem olumlu hem de olumsuz değişimler yaşandığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte Yeni Çağ inanışları ve din arasında farklı yönlerden ilişkiler kurulduğu, bireylerin dini inanç ve anlam dünyalarını şekillendirmede Yeni Çağ inanışlarından yararlandıkları, ibadet ve pratiklerde farklılaşmalar yaşandığı ortaya koyulmuştur.