Abstract:
Bu araştırmanın amacı, Down sendromu tanısına sahip çocukların annelerinin travma sonrası büyüme bağlamında deneyimlerini inceleyebilmek ve annelik kavramıyla ilişkisinin feminist bir perspektif ile ortaya konulabilmektir. Nitel araştırma yöntemlerinden gömülü teori deseninin kullanıldığı bu araştırmada, kuram oluşturma amacı taşıması sebebiyle örnekleme yöntemlerinden amaçlı örnekleme yöntemi ile veriler toplanmıştır. Down Sendromu tanısına sahip çocuklarının özel eğitim hizmetinden yararlanma amacıyla bulunduğu kurum ve vakıflardaki 30 gönüllü kadın ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmede açık uçlu soru formu kullanılmıştır. Veri toplama aşamasında karşılaştırılmalı analiz prensibine bağlı kalınarak, görüşmeler neticesinde elde edilen veriler Strauss ve Corbin (1998) tarafından önerilen yaklaşım ile analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin analizleri sonucunda Down Sendromu tanısına sahip çocukların annelerinde travma sonrası büyümenin mevcut olduğu ve katılımcıların travma sonrası büyümenin 5 farklı alanında değişimler yaşadığı tespit edilmiştir. Ayrıca toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bakıma yansımaları olarak kadınların, çocuklarının bakımı için işten çıkmak zorunda kaldıkları ve eviçi işler ile birlikte bakım sorumluluğunu tek başına yüklendikleri, yaşadıkları ekonomik bağımlılık nedeniyle boşanmak isteyen kadınların eşlerinden boşanamadıkları tespit edilmiştir. Babaların bu süreçte finansal sağlayıcı olarak görev yaptığı ve sadece kamusal alanlarda eşlerine destek oldukları belirlenmiştir. Tam zamanlı anne olarak işlevsel hale gelen kadınlar, çocukları konusunda hassaslaşmış ve onları tanrının ödülü olarak görmüşlerdir. Kendi anneliklerini ise bu bağlamda kutsallaştırmışlardır. Çocuklarına mükemmel annelik yapmak isteyen kadınlar çocukları konusunda çeşitli endişeler barındırmakta ve insanlar konusunda seçici davranmaktalar. Tanıya ilişkin bilgi eksikli, sağlık çalışanları ile çevrenin özensiz davranışları ve eğitim eksikliği kadınların yaşadıkları süreci zorlaştırırken, sosyal çevreden (eş, aile arkadaş) destek bulma tam tersi bir etkiye sahiptir. Son olarak kadınlar, okul, özel eğitim, hastane, kafe gibi mekanlarda hemcinsleriyle yan yana gelmişler ve Down Sendromuna ilişkin tüm bildiklerini birbirleri ile paylaşarak mücadele ortaklığı yaşadıkları tespit edilmiştir.