Abstract:
Temsil kavramı bir anlamlandırma sürecidir. Dilin düşünceyle kurduğu dolaylı ilişkinin sergilendiği bir pratiktir. Bu pratik medya metinlerine uygulandığında, anlam kimliklerin oluşturulması ile sağlanmaktadır. Özellikle televizyon dizileri görüntünün ve sesin bir arada kullanılması, geniş bir kitleye hitap etmesi, karakterlerin ve olayların istenildiği gibi kurgulanması açısından etkili medya metinleri olmakla beraber temsil pratiğinin sıklıkla sergilendiği alanlardır. Araştırmanın problemi, Netflix'de yayınlanan Dogs of Berlin dizisinde göçmenlerin olumsuz bir biçimde sunulmasıdır. Araştırma sahası olarak Alman yapımı, Dogs of Berlin dizisi seçilmiştir. Çalışmanın amacı, Netflix'de yayınlanan Dogs of Berlin dizisinde, göçmenlerin hangi değer ve yargılarla temsil edildiğini ortaya koymak ve medya metinlerinin insanların anlamları olan kimlikleri nasıl inşa ettiği veya inşa edilmiş kimlikleri yeniden nasıl sunduğunu açıklayan çalışmalara kültürler arası iletişim perspektifinden katkı sağlamaktır. Bu çerçevede araştırmanın kapsamı Dogs of Berlin dizisi ve dizide yer alan otuz sekiz göçmen karakterdir. Araştırmanın yöntemi nitel bir desene sahiptir. Verilerin analizi için betimsel analiz tekniği kullanılmıştır ve dizideki temsil kodları oluşturulan kategoriler bağlamında değerlendirilmiştir. Buna göre dizide yer alan otuz sekiz göçmen karakter suç, toplumsal uyum, ruh hali, meslek, aile ilişkileri, mekân, sınıf, diğer kategorileri oluşturularak, bu kategorilerdeki olumlu ve olumsuz durumları incelenmiştir. Elde edilen bulgular göçmen temsili bağlamında tartışılmış, Stuart Hall'un temsil ve Edward Said'in oryantalizm kavramlarından yararlanılmıştır. Sonuç bölümünde, dizide yer alan göçmen karakterlerin temsil edildiği değerlere yer verilmiştir. Buna göre göçmen karakter, esmer, bıyıklı, kirli sakallı, toplumsal kurallara uymayan, topluma faydası olmayan mesleklerle uğraşan, suç işleyen, öfkeli bir ruh haline sahip, gettoda yaşayan ve alt sınıfa ait bir birey olarak temsil edilmiştir.