Özet:
Türk Borçlar Kanunu'nun 440. ve 441. maddeleri uyarınca işçinin ölümüyle iş sözleşmesi sona ererken, işverenin ölümü halinde kural olarak iş sözleşmesi işverenin mirasçılarıyla devam eder. İş sözleşmesinin ağırlıklı olarak işverenin kişiliği dikkate alınmak suretiyle kurulması halinde ise işverenin ölümüyle iş sözleşmesi sona erer. Tarafların ölüm karinesi nedeniyle ölü sayılmasının veya gaipliğinin iş sözleşmesine etkisi ayrıca düzenlenmemekle birlikte Türk Medeni Kanunu'nda bu durumlarda ölüme ilişkin sonuçların doğacağının düzenlenmesi nedeniyle aynı sonuçlar doğar. Türk Borçlar Kanunu'nda yer alan söz konusu hükümlerde iş sözleşmesinin işçinin ölümüyle sona ermesi halinde, işçinin kanunda belirtilen yakınlarına ölüm ödemesi yapılacağı, işverenin ölümüyle sözleşmenin sona ermesi halinde ise işçinin, işverenin mirasçılarından sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep edebileceği düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun bireysel iş kanunlarına göre genel nitelikli kanun olması nedeniyle İş Kanunu'na ve Deniz İş Kanunu'na tabi işçiler için de bu hükümler uygulanır. Çünkü bu kanunlarda aynı amaçla getirilmiş, aynı şartlarda işçiye ödeme yapılmasını öngören başka hüküm bulunmamaktadır. Basın İş Kanunu'nda ise ölüm tazminatına ilişkin bir düzenleme bulunması nedeniyle bu Kanun'a tabi işçiler için Türk Borçlar Kanunu'nda yer alan ölüm ödemesi yapılmaz. İş sözleşmesinin taraflardan birinin ölümüyle sona ermesi halinde kanunda belirtilen diğer şartların da sağlanması halinde işçiye kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret ve fazla çalışma ücreti de ödenir. Türk Borçlar Kanunu'nun 440. ve 441. maddelerinde düzenlenen alacaklarda İş Mahkemeleri Kanunu'nda belirlenen taraf şartının sağlanmaması nedeniyle, bu alacaklar için iş mahkemelerinde dava açılamaz. Benzer şekilde İş Kanunu'nda işçinin ölümü halinde kıdem tazminatının işçinin yasal mirasçılarına ödeneceğinin belirtilmesi nedeniyle bu alacağa ilişkin de iş mahkemelerinde dava açılamaz. Söz konusu alacaklar için asliye hukuk mahkemelerinde dava açılmalıdır. Yıllık izin ücreti, ücret ve fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin ise mirasçılar külli halefiyet ilkesi gereğince hak sahibi olacağından iş mahkemeleri görevlidir. İş Mahkemeleri Kanunu'nun üçüncü maddesi gereğince bu talepler için arabulucuya başvurulması da zorunludur.