Özet:
İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan göç kavramı, insanların çeşitli nedenlerle yer değiştirme isteği sonucu ortaya çıkmıştır. Sebep ve sonuçlarıyla insanların hayatlarını etkileyen göç, kavram olarak giderek farklı nitelikleri barındırmış ve incelenmesi gereken önemli bir alan olmuştur. Ülkemizde hem iç hem de dış göçün etkileri oldukça yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Ancak iç göç sürecinin daha aktif nitelikli olması nedeniyle bu çalışma Türkiye'deki iç göçe ilişkin olarak planlanmıştır. Nüfusun yer değiştirmesinin ülkenin bütününü birçok yönden etkilediği düşünüldüğünde bu sürecin nelere, nasıl etki ettiği önemli bir konu haline gelmektedir. Bu çalışmada yurt dışı literatürde kısıtlı sayıda çalışmada yer alan, yurt içi literatürde ise çok daha az çalışılan üç başlık üzerine odaklanılmaktadır. Böylece göç yönetim sürecinde dikkat edilmesi gereken farklı noktaların belirlenmesi hedeflenmiş, doktora tezinin bu noktaları öne çıkararak katkı yaratması amaçlanmıştır. Bu odak noktaları iç göçün sektörel ücretler üzerine, yaşam standartlarına ve tüketici fiyatlarına etkisi olarak belirlenmiştir. Çalışmada etkiler panel ekonometrik modellerle tahmin edilmiştir. Bağımlı değişkenler anılan odak noktaları ile belirlenirken, bağımsız değişkenler göçmenlerin cinsiyete göre eğitim düzeyleri, yerel nüfusun cinsiyete göre okullaşma oranları ve reel kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla olarak ele alınmıştır. Bu değişkenler işgücü piyasasında arz ve talep tarafını temsilen kullanılmaktadır. Üç ampirik bölümden oluşan çalışmada, bağımlı değişkenlerden birisi olan hayat standartları 15 ayrı göstergenin bileşiminden oluşan bir endeks olurken, diğer bağımlı değişken tüketici fiyat endeksidir. Son bağımlı değişken ise imalat, hammadde, inşaat ve hizmetler sektörlerinde ayrı ayrı belirlenmiş reel ücret seviyesidir. Yapılan analizler neticesinde çeşitli eğitim seviyelerinde ele alınan göçmenler, okullaşma oranları ve reel gayri safi yurtiçi hasıla bağımlı değişkenleri etkilemiştir. Ancak göçmenlerin eğitim düzeylerinin sektörel ücretler üzerinde etkisinin oldukça düşük seviyede olduğu, hayat standartları ve enflasyon üzerinde etkilerinin görece yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu durum ekonomideki işsizlikle ilişkilendirilmiştir.