Abstract:
Çin uzun yüzyıllar dünyanın en büyük ekonomik gücü iken batının sömürgeci faaliyetleri, isyanlar ve iç savaşlarla geçen yüz yıllık bir süreç ile zayıf düşmüştür. 1949 yılında Komünist Parti liderliğinde kurulan sosyalist cumhuriyet önemli bir ekonomik atılım gerçekleştirememiştir. 1978 yılı ile beraber başlayan dönüşüm ve dışa açılma süreci ile Çin ekonomisi hızla büyümüş ve Çin önemli bir ekonomik aktör olarak ortaya çıkmıştır. 2008 Krizi'ne kadar liderlik iddia etmekten kaçınan Çin kriz ile birlikte zayıflayan ABD ekonomisi ve batı ekonomik sistemine meydan okumaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülkeler ile işbirliği içerisinde mevcut uluslararası ekonomik, finansal ve ticari kuruluşlarda reform söylemlerinde bulunan Çin; sürecin devamında sisteme alternatif kurumların inşasına başlamıştır. Çin ekonomisi ABD ile açık bir şekilde rekabet içerisindedir. Kendi reform ve dışa açılma süreci ile Çin karakteristiğinde inşa ettiği ekonomik sistemini batı eksenli ekonomik sisteme alternatif olarak ortaya koymakta her ülkenin kendi şartlarına uygun ve politik koşulların öne sürülmediği bir sistem inşası vaad etmektedir. Çin ekonomisi hızlı bir şekilde büyümekte ve birçok ekonomik göstergeye göre dünyanın tartışmasız en büyük ekonomik gücü olma sürecindedir. Çin ekonomisi güçlü yönlerin yanında önemli zayıflıklar da barındırmaktadır. Çin reform ve dönüşümünü sürdürmektedir ve bu kapsamda bu zayıflıkların da aşılması beklenmektedir. Çalışmada Çin'in reform ve dışa açılması süreci ile ekonomik bir güç olarak ortaya çıkması ve 2008 Krizi sonrası batı eksenli ekonomik sisteme hem sistem içinde etki gücünü arttırarak hem de alternatifler geliştirerek meydan okuması ele alınmaktadır. Bunun yanında Çin ekonomisinin güçlü ve zayıf yönleri analiz edilmekte ve ABD ile rekabeti çerçevesinde değerlendirilmektedir.