Özet:
Aile sosyolojisi alanındaki çalışmalar genel olarak evli çiftler, boşanmış ve yeniden evlenen bireyler üzerine yapılmaktadır. Son 50 yıl içinde aile ve evlilik örüntüsünde meydana gelen değişimler sonucunda çekirdek aile başat görünümünü kaybetmekte, yeni aile türleri ve aileye alternatif ilişki biçimleri ise görünürlük kazanmaktadır. Tek ebeveynli aileler, birlikte yaşam pratiği, birlikteliği/ilişkisi olan ama yalnız yaşayanlar gibi alternatif yaşam biçimleri içinde son yıllarda giderek artış gösteren farklı bir yaşam tarzı olarak bekarlığın da tercih edildiği görülmektedir. Giderek daha çok tercih edilen bir yaşam tarzı olarak bekarlık yeni bir araştırma alanını temsil etmesine karşın, bu alandaki çalışmalar azlığını korumaktadır. Bekarlık alternatif bir yaşam tarzını ifade etmesi ile farklı bir sosyal etkileşim modeli sunmakta, insan ilişkileri açısından bulunduğu konumu ve bu ilişkilerde damgalanmaya maruz kalma durumu dolayısıyla da sosyoloji için önem taşımaktadır. Bu araştırmada bekar bireylerin yaşam deneyimlerine, bekar oluşlarını nasıl ifade ettiklerine, onlara karşı geliştirilen algılara ve ön yargılara, sosyal yaşantılarında karşılaştıkları zorluklara değinilerek nasıl bir yaşam tarzına sahip olduklarının gösterilmesi ile betimsel bir çalışmanın ortaya konması amaçlanmıştır. Bu çalışmada bekar bireylerin yapı ile olan ilişkilerini ve bu sırada mevcut önyargılar dolayısıyla ortaya çıkan olumsuz ve damgalayıcı davranışları ifade etmek için kuramsal çerçevede damga ve yapılaşma kuramı bir arada kullanılmıştır. Bireylerin bekar oluşlarını ve bu tercihi nasıl gerçekleştirdiklerinin ifade edilmesinde ve yaşamlarını nasıl anlamlandırdıklarının betimlenmesinde nitel araştırma yöntemi olarak fenomenolojik yaklaşım tercih edilmiştir. Bireylerin bekar oluşlarını nasıl değerlendirdiklerini, bunu bir yaşam tarzı olarak görüp görmediklerini, yaşama nasıl bağlandıklarını ve nasıl bir yaşam sürdüklerini anlamak, bekar oluşları dolayısıyla damgalayıcı/olumsuz davranışlarla karşılaşıp karşılaşmadıklarını öğrenmek, aile ve evlilik hakkındaki görüşlerini almak, ideallerindeki birlikteliğin nasıl olabileceğini göstermek, evlerine nasıl bir anlam yüklediklerini betimlemek için yarı-yapılandırılmış soru formu kullanılarak derinlemesine görüşme tekniği kullanılmıştır. Sonuçta elde edilen veriler ışığında bekarlığın çok katmanlı bir yapıda olduğu ve bireyler arasında sahip olunan farklı bekarlık deneyimlerine göre şekillenen çeşitli bekarlık profillerinin bulunduğu gözlenmiştir.