Abstract:
Bu araştırmanın amacı, kronik hastalığı olan yaşlı bireylerin serbest zamanlarını incelemek ve başarılı yaşlanma modeli olan telafi etme yoluyla seçici optimizasyona göre bireylerin serbest zamanlarının değişimini anlamaktır. Telafi etme yoluyla seçici optimizasyon modeli yaşlılıkta azalan rezerv kapasiteleri ve belirli alanlarda kayıpların artması karşısında gelişme potansiyeline ve kazançlara odaklanarak yaşlanmaya ve yaşlılığa uyumu kavramsallaştırır. Yaşlılıkta kayıplar ve kazançların dengelenmesinin mümkün olabileceğini ileri sürer. Bu araştırmada kronik hastalığı olan yaşlı bireylerin serbest zamanları görüşme tekniğine dayalı nitel bir araştırma tasarlanarak incelenmiştir. Araştırma Antalya Döşemealtı Halil Akyüz Huzurevinde ikamet eden 3'ü kadın, 16'sı erkek toplam 19 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma fenomelojik özellik taşıyan bir durum çalışmasıdır. Betimsel veri analizi yapılmış olup yaşlı bireylerin telafi etme yoluyla seçici optimizasyon modelini etkin kullanamadıkları görülmüştür. Katılımcıların hastalıkları öncesindeki aktiviteleri daha çok sürdürdükleri anlaşılmıştır. Kayba dayalı seçim ile yeni aktivite ediniminin çok az birey tarafından gerçekleştirildiği görülmüştür. Huzurevi tarafından sağlanan kaynakların telafi etme ve optimizasyonda önemli olduğu anlaşılmıştır. Çok az olsa da bazı katılımcıların hastalık durumlarını telafi etme ve optimizasyon ile yönettikleri anlaşılmıştır. Ayrıca bireylerin hastalıkları varlığında pasif aktiviteleri benimsedikleri bulunmuştur. Bununla beraber en çok sosyal ve iş-uğraş aktivitelerine katılım göstermişlerdir. Serbest zamana katılımı etkileyen unsurlar bağlamında hastalık, sosyal çevre, fiziksel ortam ve yaşın etkisi ile fiziksel aktivitelere katılımın daha az gerçekleştiği bulunmuştur. Katılımcılar serbest zaman aktivitelerinden en fazla psikolojik fayda elde etmişlerdir. Katılımcıların serbest zaman hedeflerini ifade ederken belirsiz amaçlarının olması telafi etme yoluyla seçici optimizasyon modelinin benimsenmediğinin göstergesidir. Sonuç olarak yaşlı bireyler serbest zamanlarını nasıl değerlendireceklerini bilmemektedirler.