Özet:
Türkiye'de doğal olarak dağılım gösteren iki farklı kerevit türü bulunmaktadır. Bunlardan taş kereviti (Astropotamobius terrentium) Trakya Bölgesinde, dar pençeli kerevit veya Türk kereviti (Pontastacus leptodactylus) tüm Türkiye'de dağılım göstermektedir. Türkiye'de ilk defa 1984 yılında görülen kerevit vebası sonucu stoklar dramatik olarak etkilenmiş ve birçok doğal stok bu hastalık nedeniyle yok olma tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Halen risk altındaki bu tür ve stokların korunmasına yönelik, yeni stratejilerin belirlenebilmesi için mevcut populasyonların genetik yapısının ortaya konması oldukça önemlidir. Bu nedenle bu tez çalışması ile Türkiye sularında dağılım gösteren bazı kerevit populasyonlarında populasyon içi ve populasyonlar arası genetik varyasyon parametrelerinin bulunması ve genetik bilgi edinilmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, Türkiye'yi coğrafi olarak temsil eden 11 önemli kerevit populasyonundan toplam 220 kerevit örneği, 10 mikrosatellit belirteç kullanılarak genotiplendirilmiştir. Çalışılan 10 mikrosatellit lokus için toplam 172 allel elde edilmiş ve lokuslara göre allel sayısı 4 ile 44 arasında değişmiştir. Çalışılan tüm populasyonlardan elde edilen sonuçlar, gözlenen heterozigotluğun 0.046-0.854 arasında ve beklenen heterozigotluğun 0.054-0.901 arasında değiştiğini göstermiştir. Gen akışı (Nm) değeri 0.839 olarak hesaplanmıştır. Toplam genetik çeşitliliğin %21.96'sının populasyonlar arasındaki farklılıklardan, %22.83'ünün populasyon içindeki bireylerden ve %55.21'inin de tüm bireyler arasındaki farklılıklardan kaynaklandığı tespit edilmiştir. İncelenen populasyonların genetik yapısı göz önüne alındığında, Çıldır Gölü ve Bafra Balık Gölleri dışındaki tüm populasyonlar arasında gen akışı olduğu belirlenmiştir. Türkiye'deki dar pençeli kerevit populasyonlarının genetik yapısı ilk kez bu tez çalışması ile SSR belirteci ile araştırılmıştır. Elde edilen veriler, Türkiye'deki dar pençeli kerevit populasyonlarının genetik çeşitliliği hakkında önemli bilgiler sağlamıştır. Bu bilgilerin kerevit populasyonlarının korunması ve yönetiminin yanı sıra kerevitlerle ilgili ıslah ve ıslah çalışmalarına destek olacağı düşünülmektedir.