Özet:
Konutlar, önceleri yalnızca güvenliği sağlamak ve barınma ihtiyacını karşılamayı amaçladığından kullanıcıları yönlendiren etkenler günümüze kıyasla daha kısıtlı kalmaktadır. Ancak yerleşik hayata geçilmesi, toplulukların bir arada yaşamaya başlaması ile bireylerin tercihleri doğrultusunda yeni konut tipleri üretilmeye başlanmıştır. Bireyler; aile yapılarına, dünya görüşlerine, eğitim düzeyleri ve statülerine en uygun, aynı zamanda günlük rutin hayatlarını daha pratik hale getirecek organizasyona sahip konutlarda yaşamayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda konut tercihlerini etkileyen fiziksel, sosyo-kültürel ve ekolojik pek çok kriter bulunmaktadır. Bu kriterler de bireylerin değişen ve yenilenen yaşamlarından doğrudan etkilenmektedir. COVID-19 pandemisi de bireylerin ve toplumların yaşamlarını önemli ölçüde etkilemiştir. Pandemiler ile mimari tasarım her ne kadar bağlantısız iki konu gibi görünürse de bu konular arasındaki ilişki yüzyıllardır süregelmektedir. Yerleşimler oluşurken toplulukların bir arada yaşaması fikri güvenlik ve sosyal kaygılar sebebiyle insanlığa çekici gelmiş olsa da yoğun yerleşim insanlık için sessiz bir tehdit oluşturmaktadır. Tarihsel süreçte arka arkaya yaşanan pandemiler toplumları yok etmiş, savaşların sonuçlarında etkin rol oynamış, aynı zamanda da sosyal bilimlerin ve tıp alanının gelişiminde büyük rol oynamış, kentlerin gelişimi ve yapılı çevrenin değişimine katkı sağlamıştır. Bu çalışmada, konut kullanıcılarının tercihlerini etkileyen kriterlerin COVID-19 pandemisi öncesi ve sonrasında nasıl bir değişim gösterdiğini incelemek hedeflenmiştir. Bu amaçla, Konya, Ankara, Kocaeli, Kahramanmaraş ve Afyonkarahisar kentlerinde 262 kullanıcının katılımı ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Ankette katılımcıların demografik özellikleri ve yaşam biçimleri hakkında inceleme yapılmış, ardından çalışmaya katılanların konut tercihlerini etkileyen kriterlerin önemi, COVID-19 pandemisi öncesinde ve pandemi sürecinde değerlendirmiştir. Belirlenen kriterlerin analizleri, pandemi öncesinde ve pandemi sürecindeki değerlerle karşılaştırılmış; verilerin, katılımcıların yaş aralığına göre nasıl değişiklik gösterdiği incelenmiştir. Yapılan çalışma göstermiştir ki, COVID-19 pandemisi sürecinde katılımcıların tercih ettiği konut tipi müstakil konutlar olmuş, apartmanda ikamet eden ve konut değiştirmeyi düşünen kullanıcıların çoğunluğu yeni konutlarında müstakil tipi tercih edeceğini belirtmiştir. COVID-19 pandemisi, kullanıcıların konutların iç mekânını daha fazla tecrübe etmesine imkân tanımış ve tercih kriterlerinde iç mekânın konforuna ilişkin değerlendirmelerin ön planda tutulmasını sağlamıştır. Analiz sonuçlarının, gelecekteki konut tasarımları ve planlamaları için kullanıcı tercihleri hakkında veri sağlaması hedeflenmiştir.