Özet:
Tarım sektörü bir ülkede yaşayan insanların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmeleri açısından hayati bir öneme sahiptir. Ülke nüfusunun yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesi ancak düzenli bir tarımsal üretimin yapılmasıyla sağlanacaktır. Ülkemizde arazi ve su kaynaklarının dikkatsiz ve bilinçsiz kullanımı, yaşanan küresel ısınma ve değişen iklim şartları gibi olumsuz koşullar, toprak ve su kaynaklarımızın azalmasına ve dolayısıyla da tarımsal üretimin önemli boyutlarda olumsuz bir şekilde etkilenmesine neden olmuştur. Bu nedenle artan nüfusun yeterli ve düzenli beslenebilmesi ancak tarımsal üretimde kontrollü ve bilinçli sürdürülebilir bir tarımla sağlanabilir. Antalya'nın 365248 hektar olan tarım arazisinde 50667 hektarında açık ve örtü altı sebze, 551 hektarında süs bitkileri 74787 hektarında meyvecilik, 184867 hektarında ise tarla bitkileri tarımı yapılmaktadır. Türkiye'deki toplam 78960 hektar olan örtü altı tarım alanlarının 28328 hektarı (%37) Antalya'dadır. Antalya'nın örtü altı üretiminde ülkedeki en büyük paya sahip olmakla birlikte mevcut örtü altı yapıların büyük bir bölümünün yapısal yönden dayanıksız / yetersizdir. Ayrıca, Antalya coğrafi konumu ve iklim yapısı gereği doğal afetlere açık bir ildir. Son yıllarda yaşanan şiddetli rüzgâr, fırtına, kasırga, sağanak yağış ve dolu yağışı il genelinde seralarda büyük hasarlara neden olmaktadır. Her yıl yaşanan bu iklimsel olaylar özellikle seracılığın yoğun yapıldığı ilçelerde büyük oranda ürün ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Bu kayıplar, özellikle Antalya'nın batısında bulunan ve seracılık faaliyetlerinin yaygın olarak yapıldığı Kumluca, Finike Demre ve Kaş ilçelerinde daha fazla yaşanmaktadır. Bu çalışmada Antalya ilinin Finike-Demre-Kaş ilçelerinde bulunan seraların mevcut durumları teknik ve yapısal yönden incelenerek sorunlarının belirlenmesi bu sorunlara ilişkin uygun çözüm önerilerinin ve yöntemlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bunun için ilçelere gidilerek işletme sahiplerine birebir anketler uygulanmış ve mevcut seralarda gözlem ve ölçümler yapılmıştır. Uygulanan anketler, yapılan gözlem ve ölçümler sonucunda, ilçelerdeki seraların büyüklükleri, teknik ve yapısal özellikleri, otomasyon düzeyleri, devlet tarafından verilen destek, kredi ve hibeden yararlanma durumları, tarım sigortası yaptırma düzeyleri ve yapısal ya da üretime ait sorunları belirlenmiştir. Mevcut seraların yarısından fazlasının (%56) 10 yaş ve üzeri olduğu ve seraların neredeyse tamamının (%98.4) demirci ustası tarafından yapıldığı belirlenmiştir. İşletme sahiplerinin yarısına yakınının (%44) seralarını kendi parasıyla, çoğunun ise (%56) kredi hibe ve destekten faydalanarak yaptırdıkları tespit edilmiştir. Bununla birlikte seraların büyük bir kısmının (%70.4) sigortalı olmadığı, çok az kısmının (%29.6) tarım sigortalı ve özel sigortalı olduğu belirlenmiştir. Seraların bir kısmında ise (%4) temel betonunun, yarısından fazlasında ise (%60) subasman betonunun olmadığı belirlenmiştir. Mevcut seraların çok büyük bir kısmında (%96) gölgeleme perdesinin ve yine büyük bir kısmında da (%88.8) havalandırma pencerelerinde böcek tülünün olmadığı belirlenmiştir.