Özet:
Kurumsal Yönetim, bir şirketin paydaşları, idaresi ve yönetim kurulu arasındaki ilişkileri tanımlayan bir dizi kurallar zinciridir. Özünde ise mülkiyet ve kontrol ayrışımından ortaya çıkan sonuçlarla ilgilenir. Fakat, bu demek değildir ki kurumsal yönetim sadece hissedarlar ile yöneticilerin arasında vuku bulur. Güçlü yönetim standartlarının varlığı sermaye ve ekonomik büyümeye kolay nüfuz hakkı sağlar. Doğru tasarlanmış yönetim kuralları adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk ilkelerine dayanmaktadır. İyi ve doğru kurumsal yönetimin hayata geçirilebilmesi için, özel mülkiyet hakkı, çerçeve kanunlar ve basın özgürlüğü gibi ilkeler olmazsa olmazlar arasındadır. Bir bütün olarak, kurumsal yönetim sadece şirket performansı değil, aynı zamanda toplumun ve ekonominin performans göstergesidir.Bu çalışma Avrupa Birliği üyeliğinde ilerleyen Türkiye'deki kurumsal yönetim anlayışını ve buna verilen önemi incelemektedir. Bu doğrultuda kurumsal yönetimin ülkedeki gelişimi ele alınıp, bugünkü durum ışığında gelecek dönemler için öneriler sunmaktadır. Yanısıra, Türkiye'deki hissedarların genel kurullara katılım seviyeleri ve oy sonuçları incelenerek, hissedar eylemciliğinin boyutları ve Avrupa Birliği ülkelerine nazaran hangi konumda bulunulduğu çalışma içinde ortaya konulmaktadır.