Özet:
İnsanlar yaradılışlarından ötürü doğada ki tehlikelere karşı diğer canlılardan dahasavunmasızdırlar. Bu savunmasızlıklarını gidermek amacı ile toplu halde yaşamaya vekarşılarına çıkan çeşitli sorunları birbirlerinden aldıkları yardımlarla çözmeyeçalışmışlardır. Bu beraberliğin sürekli hale gelmesi insanları toplum olmaya yöneltmiş veakabinde söz konusu toplumun yönetilmesi ve düzeni için çeşitli kuralların konulmasıgerekmiştir. Bu kuralları uygulanması için herkesin üstünde olacak bir yaptırım gücüneihtiyaç duyulmuştur. Bu yaptırım gücüne ?devlet? denilmektedir. Devletin kurumutemelde insanların ihtiyaçlarına cevap vermek ve sorunlarını çözmek için vardır.Dolayısıyla toplumda yaşayan insanların ortak paydası devlet kurumunun oluşmasınınasıl sebebidir. Bu sebepten ötürü devleti korumak ve onu yüceltmek, ondan yararlanaherkesin görevi haline gelmiştir.Devlet kurumu kendini oluşturan insanların düşünceleri ve yaşayış biçimleri ileşekillenen bir kurumdur. Bu sebepten ötürü dinin devlet üzerinde etkisi çok büyüktür.Bunu incelemiş olduğum din olan İslamiyet'te açıkça görülmektedir. Zira İslamiyetyapısı itibari ile hem maddi, hem de manevi alanlara hitap eden, insanlara sadece dinibilgileri göstermenin yanı sıra kendisine inananların sosyal hayatlarını ve kurduklarıkurumların yapısal özelliklerini de etkileyen bir özelliği mevcuttur. Bu sebepten ötürüİslam'a sadece dini özellikleri açısından bakmak eksik olmaktadır.Önemli Türk-İslam düşünürlerinde biri olan Farabi de İslam'ın söz konusu özelliğininyanı sıra evrenselliğinin den de yararlanarak devlet düşüncesini geliştirirken etkilenmişolduğu Aristoteles ve Platon'un eksikliklerini gidermiş ve bu düşünürlerin oluşturduğuancak kendi yaşadıkları sınırlı site-devlet yapısı içerisinde düşündükleri devlet veyönetimle alakalı düşüncelerini bütün dünyayı kapsayacak şekilde oluşturmuştur. Farabidevleti düşüncesini oluştururken devleti şekillerini devleti oluşturan toplumun yapısınagöre sınıflandırmıştır. Burada Farabi'nin göstermek istediği nokta devlet kurumunuoluşturan temel öğenin insan olduğudur.