Abstract:
Bu çalışmada, felsefe tarihinde özgürlükle ilgili soruların cevapları arandı. Bunun için öncelikle felsefi düşüncenin ilk ortaya çıktığı Ionia'dan yola çıkıldı. Mitolojik düşünceden kopuşun gerçekleşip insanın aklıyla deney ve gözleme dayanarak evreni anlamlandırma çabaları, özgür düşüncenin ilk etkinliği olarak nitelendirilmesi açısından önemli görülüp, ilkçağ filozofları eşliğinde bu süreç açıklanmaya çalışıldı. Aklın iradeyle bir tutulduğu ve insanların bireysel eylemlerinin ön planda olduğu İlkçağ Felsefesi'nde kesin, doğru, evrensel bilginin varlığının özgürlük problemi açısından ne ifade ettiğine yer verildi. Atina'nın değişen toplumsal ve siyasal yapısı göz önünde bulundurularak, bu değişimin felsefi düşünce üzerindeki etkisine yer verilerek özgürlük problemini ne açıdan etkilediğine değinildi. Bu doğrultuda yurttaş anlayışına yer verilerek Sofistler, Sokrates, Platon, Aristoteles felsefeleri ele alınıp özgürlükle ilgili görüşleri değerlendirildi.Hristiyanlık dininin yayılmaya başlaması ve insanlar arasında kabul görmesi ile birlikte bu anlayışın yaşamın ve düşün sisteminin merkezine yerleştirilmesi felsefi düşünce için bir kırılma noktası oldu. Bu bağlamda özgürlük probleminin Ortaçağ boyunca nasıl ele alındığı ve ne şekilde temellendirildiği incelendi. İlkçağda insanın özgürlüğünün nedeni olarak kabul edilen aklın, nasıl olup da Ortaçağda günahkârlığın ve esaretin nedeni olarak görüldüğü irdelendi. Günahkârlığıyla özgür iradesini kaybeden insanın Tanrı'nın buyruklarını yerine getirmekle, aklıyla vahinin doğrularını anlamakla özgür iradeye sahip olabileceğini söyleyen Ortaçağ filozoflarının görüşleri bu yönüyle ele alındı.