Abstract:
Pergamon Kralı Attalos II Philadelphos'un kontrol noktalarını güçlendirmek amacıyla yaklaşık 158 yılında kurduğu kent, kurucusuna izafeten Attaleia adını alarak Pamphylia'da kurulan son kent olmuştur. Kentin şimdiye kadar bölgedeki diğer kentlerden ayrılan özelliği olan Klasik Dönem geçmişinin olmaması bilgisi, son yıllarda yapılan arkeolojik çalışmalarla değişmiştir. Doğu Garajı'nda bulunan mezar buluntuları, Helenistik Attaleia'nın öncesinde bir yerleşime işaret etmektedir. Kent, edebi metinlerde oldukça az yer almıştır, metinler daha çok, kuruluşu ve Korykos ile bağlantısı, kara ve deniz rotalarında diğer kentlerle bağlantılarından bahsetmişlerdir. Yerleşimin Antik Dönem'den beri aralıksız devam etmesi, kentten günümüze kalanların çok kısıtlı olmasına neden olmuştur. Attaleia, Antik Dönem'de Perge ve Side gibi başkent olacak kadar önemli bir kent olarak sayılmasa da, limanıyla Bizans Dönemi'nden itibaren esas önemini kazanmaya başlamıştır. Pergamon Krallığı İ. Ö. 133 yılında vasiyet yoluyla Roma'ya bağlanınca, kentin Roma ile ilişkileri artmıştır. Bir liman kenti olarak İ. Ö. 75 yılında Lykia ve Pamphylia'nın diğer liman kentleri gibi Ephesos gümrük yazıtında adının geçmesi beklenen kent, Pompeius'un korsanlarla mücadelesinde de uğradığı bir liman olmuştur. Korsanlara yardımı, topraklarınına el konulmasına neden olmuştur.Erken Roma İmparatorluk Dönemi'yle birlikte, kentte Romalı vatandaşların yer aldığı bilinmektedir. Kent, Claudius ya da Nero Dönemi'nden itibaren imparatorları onurlandırmaya başlayarak, bağlılığını göstermiştir. Kentte, 4. yüzyılın sonunda imparatorların hala onurlandırılması söz konusudur. Lykia'da Claudius Dönem'inde Vali Quintus Veranius aracılığıyla yeni yollar yapılırken, aynı dönemde Attaleia'da Galatia Eyaleti procurator'u aracılığıyla yolların tamir edildiği bilinmektedir.Çok sayıda onurlandırma yazıtının (yaklaşık olarak toplam yetmişiki adet) bulunduğu kent, resmi bir koloni olarak Augustus Dönemi'nde kurulmamış olsa da, Hadrainus Dönemi'nde başlayan, kentlere onursal koloni ünvanı verme geleneğinden yararlanmıştır. Kentin bölgedeki kentlerden Trabenna gibi koloni ünvanını en erken 3. yüzyılla birlikte 4. yüzyılda da taşıdığı görülmektedir. Çalışmada, kent tarihi kronolojik olarak sosyal- ekonomik- epigrafik- antik ve modern edebi kaynaklarla değerlendirilmiştir.