Özet:
Cumhuriyet dönemi siyasal yaşamında Kemalizm'e bir göndermede bulunmadan siyaset yapmak, neredeyse mümkün değildir. Bu durum, yalnız resmi siyaset katıyla sınır değil; toplumsal yaşamın her alanını kuşatan bir paradigma niteliğindedir. Dolayısıyla Kemalizm'e referans, Kemalizm'in sınırlarını zorlayan ve bu sınırların dışından siyasi faaliyet yürütmeye çalışan çevreleri bile etkileyen bir zorunluluk niteliği taşımaktadır.Kemalizm'le ilgili mevcut çalışmalar ise genelde `gerçek Kemalizm'in ne olduğu' sorununa yoğunlaşmakta ve Kemalizm'in bir `ideoloji mi yoksa dünya görüşü mü' olduğu tartışmasına hapsolmaktadır. Kemalizm'in bir söylem olarak statüsü konusunda yapılan çalışmalar ise oldukça azdır ve mevcut literatür, Kemalizm'in işlevini kavramada yeterli bir bakış açısı sağlayamamaktadır. Dolayısıyla bu araştırma, ihmal edilen bir boyutu literatüre dahil ederek katkı sunmayı amaçlamaktadır.Kemalizm'in temel parametreleri olan halkçılık, laiklik, batıcılık ve milliyetçiliğin Mustafa Kemal'in söylem evreninde aldığı şekli araştırmayı konu edinen bu çalışma, beş temel bölümden oluşmaktadır. Bölümler, incelenen tarihsel aralıkta öne çıkan temel parametreden ve bu parametrenin söylemdeki kuruluşundan yola çıkılarak dönemlendirilmiştir.Çalışmada, alandaki bilgi birikiminin yetersiz olmasından dolayı keşfedici araştırma türü ile nitel yöntemle uyumlu veri toplama ve çözümleme tekniği olan arşiv-dökümantasyon çalışmasına dayalı eleştirel söylem çözümlemesi yapılmıştır. Analiz edilen materyaller, çoğunlukla Mustafa Kemal'in söylemlerinden oluşmakla birlikte; Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüzükleri ve programları ile anayasalar ve yasalar da ek inceleme nesneleri olarak kullanılmıştır.