Özet:
Türkiye Cumhuriyeti, küreselleşen dünyadaki pek çok modern devlet gibi ülkesinde farklı etnik kimlikleri barındıran bağımsız bir devlettir. Türkiye siyasetinde etnik kimlikler öteden beri konuşulan ve tartışılan, özellikle 1980 ve sonrasında ise daha çok ön plana çıkan temel konulardandır. Faaliyette bulunan siyasi partilerin kimliklere bakışları, bu konuda ürettikleri politikalar, söylemleri ve icraatları farklılıklar arz etmektedir. Bu bağlamda bu tezin amacı; Türkiye siyasal hayatının başat partilerinden biri, merkez sol siyasetin temsilcisi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu partisi olma özelliğine sahip olan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)'nin özellikle 1960 yılından sonra Türkiye'deki farklı kimliklere bakış açısını, güttüğü kimlik siyasetini, yürüttüğü politikayı Kürt Kimliği özelinde ortaya koymak vebu politikanın Kürt kökenli vatandaşların yoğunlukla yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerindeki genel seçim sonuçlarına etkisini de içerecek şekilde bir inceleme yapmaktır. Seçim sonuçlarının incelenmesindeki maksat,yürütülen Kürt politikasının ve bu politikadaki değişimlerin seçmende nasıl karşılık bulduğunu saptamaktır.Tezin kapsamı 1960 yılı ve sonrasında CHP'deki dönüşüm ve bu dönüşümün Kürt kimliği özelinde kimlik siyasetine olan etkisi ile sınırlıdır. Tezin amacını gerçekleştirmek için, araştırmada nitel bir araştırma yöntemi uygulanmıştır. Tez hazırlanırken teorik ve normatif bir perspektif değil; parti programları, seçim beyannameleri ve Kürt sorunu özelinde hazırlanmış raporlar gibi birincil kaynaklar esas alınarak betimleyici, tanımlayıcı ve söylem / içerik analizi içeren bir yöntem benimsenmiştir. İfade edilen yazılı kaynakların partilerin resmi politikasını yansıtması ve daha objektif olması, bununla beraber özellikle parti genel başkanlarının konu ile ilgili söylemlerinin sübjektif olabileceği ve resmi kaynaklara oranla daha hızlı değişebileceği düşünülerek bu söylemlere yer verilmemiştir.Bu çerçevede çalışmanın ana bulgusu ve argümanı ise CHP'nin Kürt kimliği özelindeki kimlik siyasetinin Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi koşullardan, toplumsal hareketlerden ve terör olaylarından etkilendiği ve buna göre 1960'tan günümüze değiştiği, özellikle genel başkan düzeyindeki yönetim değişikliklerine göre de farklılaştığı yönündedir. CHP'nin 1960'tan günümüze Kürt kimliği özelinde kimlik siyasetinde bu değişim, sorunu az gelişmişlik ve feodalite bağlamında ele alan ve buna göre politika üreten bir yaklaşımdan, 2010 ve sonrasında sorunu demokrasi bağlamında ele alan bir yaklaşıma doğru şekillenmiştir.