Özet:
Tarihsel süreçte, hermeneuitik ve diyalektik farklı anlam kalıplarıyla, farklı alanlarda karĢımıza çıkar. Birçok filozof bu iki kavramı kendi felsefelerinde kullanmıĢlardır. Karl Jaspers‟da bunlardan birdir. Jaspers, tıp eğitimi alarak psikiyatri alanında uzmanlaĢan aynı zaman da felsefe alanında çalıĢmalar yaparak, varoluĢçu filozof kimliği olan bir düĢünür bir bilim insanıdır. Filozof kimliği ile insan bilimleriyle ilgilenirken, psikiyatrist kimliğiyle ise doğa bilimleri ile ilgilenir. Jaspers‟ın yaĢadığı dönem, felsefe ve pozitif bilimlerinin birbirinden ayrıldığı, koptuğu bir dönemdir. Bu kopmanın ardından, çift kimlikli yetiĢen Jaspers ayrılmanın ardından yaĢanan problemlerin, her iki alanı da nasıl etkilediğini düĢüncelerinde farkeder. Bu etkilenimin, hangi sorunlara yol açtığını, birbirinden mahrum kalan bu iki alanın nasıl eksik kaldıklarını kendi çalıĢma alanlarında bize gösterir. Bu tezde birbirinden ayrılan bilim ve felsefeyi yeniden birleĢtirmenin sorunlarını taĢıyan ve bu sorunlara getirdiği çözümler noktasında kendi metodolojisini geliĢtiren Jaspers‟ı görürüz. Her iki alana da hâkim oluĢuyla nasıl bir hermeneutik ve diyalektiğe baĢvurmuĢtur? Jaspers sadece psikiyatrist olsaydı hermeneutiğinin ve diyalektiğinin alanı bu kadar geniĢ olabilir miydi? Olamazdı. Çünkü varoluĢçu filozof kimliği, pozitif bilim yönteminin üzerine, sosyal bilimler yöntemini de eklemektedir. Bu nedenle hem bilim ve felsefeyi yeniden birleĢtirme noktasında, hem de felsefenin yöntemler arası köprü olduğunu göstermesi açısından Jaspers önemli bir filozoftur. Temsil ettiği her iki bilimi de hermeneutik ve diyalektikte birbirine yaklaĢtıran bu filozofta bunların anlamı nedir? Kavramların tarihçesi, anlamları, Jaspers'e kadar ki geliĢ süreçleri nasıl iĢlenmiĢtir? Sorularının cevabını bulmaya çalıĢtık.