Abstract:
Baskın kültür tarafından belirlenmiş erkek egemen toplumsal cinsiyet rolleri, kadınları hem özel alanda hem kamusal alanda olumsuz etkileyebilmektedir. Ataerkil toplumlarda kadının evli olmasının, özellikle de statü sahibi bir kişiyle evli olmasının onu diğer kadınlardan daha güçlü yapması beklenir. Ancak ailenin ortak çıkarları doğrultusunda kadınların erkek iktidarını sürdürmek adına pek çok ödün vermesi kaçınılmaz olur. Verilen bu ödünlerin niteliği ve boyutu ise kadının aile yapısı, eğitim durumu, çalışma yaşamı, ekonomik durumu ve kendi tutum ve algısının nasıl olduğuna göre farklılık göstermektedir. Bu çalışmada öncelikle toplumsal cinsiyet, ataerkillik ve statü kavramlarına değinilerek, özel ve kamusal alanda kadına biçilen ikincil rol açıklanmış ve bu doğrultuda politikacılarla evli kadınların özel ve kamusal alandaki ikincil konumlarını ve bunun sebeplerini toplumsal cinsiyet perspektifinden değerlendirmek amaçlanmıştır. Ayrıca bu çalışma kapsamında politikacı eşlerinin tutum ve algılarına da değinilerek politikacı eşi olmanın getirdiği avantaj ve dezavantajlara yer verilmiştir. Ardından nitel veri toplama tekniklerinden biri olan derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak, altısı çalışan –ya da emekli- altısı ev kadını olmak üzere toplam 12 eski milletvekili eşi ile görüşmeler yapılmıştır. Ulaşılan bulgular feminist kuram çerçevesinde değerlendirilmiştir. Ulaşılan bulgular feminist kuram çerçevesinde değerlendirilmiştir. Sonuçlar, toplumsal cinsiyet ve ataerkil anlayışın kadın yaşamını gerek özel alanda gerek kamusal alanda olumsuz yönde etkilemesinin yanı sıra politikacı eşi olmanın da farklı mağduriyetlere sebep olabildiğini göstermiştir.