Abstract:
Bu çalışmanın amacı, X ve Y kuşağı çalışanlarının iş ahlâkı değerlerinin farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmektir. Bununla birlikte, araştırmaya katılan kişilerin demografik özelliklerine (cinsiyet, medeni durum, çocuk sayıları, asıl meslekleri, işyerindeki pozisyonları, iş hayatında toplam çalışma süreleri, kurumda çalışma süreleri, eğitim durumları ve aylık gelirleri) göre iş ahlâkı değerlerinin farklılaşıp farklılaşmadığını tespit etmek çalışmanın bir diğer amacını oluşturmaktadır. Kuşak, belirli yıllarda doğup ve büyüyen, aynı sosyo-ekonomik, politik ve kültürel olayları deneyimleyen, benzer inanç ve değer yargılara sahip olan insanlar topluluğu olarak tanımlanmaktadır. İş ahlâkı ise kişilerin neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair sahip oldukları inanç, değer ve tutumlar olarak ifade edilmektedir. Veriler, ülkemizde bir kamu kurumunda çalışanlardan anket yoluyla elde edilmiştir. Ankette demografik soruların yanı sıra etik eğilimler ölçeği ve etik iklimin sağlanmasında önemli rol oynayan değerler yer almıştır. Toplanan veriler SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde X ve Y kuşaklarının iş ahlâkı eğilimleri anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Bununla birlikte, demografik değişkenlerden yalnızca katılımcıların işyerindeki pozisyonları ve öğrenim durumlarına göre iş ahlâkının teleoloji etiği açısından anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Bu araştırmada bir örgütün yönetiminde etik iklimin sağlanmasındaki etik ilkeler katılımcıların medeni durumları ve cinsiyetlerine göre farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda kadınlar erkeklere göre yönetimde etik iklimin sağlanması için saygı, olumlu insan ilişkileri, insan haklarına önem ve mahremiyete özen ilkelerine daha fazla önem vermektedirler. Bununla birlikte, evli çalışanlar bekâr çalışanlara göre yönetimde etik iklimin sağlanması için sevgi ve tutumluluk ilkelerine daha fazla önem verdikleri saptanmıştır. Buna karşılık, katılımcıların medeni durumları ve cinsiyetlerine göre yönetimde etik iklimin sağlanmasındaki diğer ilkeler arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.