Özet:
21. yüzyılda hızla gelişen enformasyon, iletişim ve gözetim teknolojileri Big Data (Büyük Veri) olarak adlandırılan dünya genelinde milyarlarca insana ait verilerin içerdiği görünmez ama varlığı bilinen olgunun da yardımıyla bireyler ve toplumlar üzerinde çok katmanlı etkilere neden olmaktadır. Ağ toplumu ve internetin yaygınlaşmasıyla beraber artan sosyal medya kullanımı da söz konusu etkileri daha çok görünür kılmakta ve güçlendirmektedir. Sosyal Skor Uygulaması ilk olarak Çin'de ortaya çıkan ve sonrasında Venezuela ile diğer ülkelerde de resmi, gayri resmi veya örtük olarak uygulanan bir sistemdir. Yukarıdaki gelişmeleri de göz önünde bulundurarak Sosyal Skor Uygulaması'nı; güvenlik kameralarından, çevrimiçi alışverişlere, yasa ve kurallara riayet etmekten sosyal medyadaki etkileşim, paylaşım ve aktivitelere kadar bir dizi başlık altında devletin yurttaşlarını / vatandaşlarını puanlaması olarak tanımlamak mümkündür. Sosyal Skor Uygulaması gereğince haklarında toplanan ve depolanan çok sayıda verinin ışığında vatandaşların bir sosyal puanı oluşmaktadır. Bu puanlar üzerinden yurttaşlar çok farklı şekil ve türde ödül ve cezalar almaktadır. Sosyal Skor Uygulaması hem bireyler hem de toplum üzerinde gözetimi arttırmakta, bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlamakta, kamusal alan ile bu alanın yarattığı demokrasi ve tartışma zeminini mahremiyet kaygıları ve gözetim sebebiyle zedelemekte ve sivil toplumu zayıflatmaktadır. Henüz oldukça yeni sayılabilecek olan uygulamaya 2020 yılının sonu itibariyle 1,5 milyar insan dahil olacaktır. Dolayısıyla gelecek açısından Sosyal Skor Uygulaması tüm insanlık adına çeşitli değişim ve dönüşümleri beraberinde getirecektir. Distopyayı çağrıştıran uygulama, bireyleri ve toplumu bir nevi açık hava hapishanesine doğru sürüklemektedir. Bu çalışmada uygulamanın ne olduğu, nasıl uygulandığı gözetim, Hegemonya, Tüketim Kültürü, Postmodernizm, Ağ Toplumu ve Mahremiyet kavramları ışığında incelenerek uygulamayı doğuran nedenler, uygulamanın sonuçları ve gelecekte insanlığa muhtemel etkileri kitle iletişimi perspektifinde tartışılmıştır.