Özet:
Bu çalışma kinova (Chenopodium quinoa L. Cv Atlas)'da çimlenme üzerine gamma radyasyonunun etkisini araştırmak ve lethal doz değerlerinin tespit edilmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla Akdeniz Üniversitesi Araştırma Hastanesinde bulunan Cobalt 60 kaynağı kullanılarak kinova tohumları 0, 50, 100, 150, 200, 300, 400 ve 500 Gy gamma radyasyonu dozlarına maruz bırakılmıştır. Her doz için 300 tohum kullanılmıştır. Işınlanmış tohumların çimlenme ve fide gelişmesi laboratuvar şartlarında araştırılmıştır. Çimlenme yüzdesi ve fide mortalite verileri Probit model kullanılarak analiz edilmiş ve elde edilen ışınlanmış tohumların çimlenme yüzdesi ve fide mortalitesi değerleri kullanılarak LD50 değerleri hesaplanmıştır. M1, M2 generasyon tohumlar ile Akdeniz Üniversitesi deneme alanlarında 2016-2017 yılları sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde 2.1 M x 5 M ebatlarında 3 sıralı parsellerde yetiştirilerek bitki gelişimi izlenerek, fenotipik mutasyonlar kayıt altına alınmış ve her generasyonda mutant tipler belirlenerek ayrı ayrı hasat yapılmıştır. 400 ve 500 Gy γ radyasyon dozuna maruz bırakılan tohumlarda çimlenme ve bitki gelişimi gözlemlenmiş fakat bitkilerin tohum bağlamadığı tespit edilmiştir. M2 generasyonunda tohum saponin oranı analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, 0, 50, 100, 150, 200, 300, 400 ve 500 Gy gamma radyasyonu dozlarında tohum çimlenme yüzdeleri sırasıyla % 47,67, %46,67, %44,00, %45,67, %49,00, %46,33, %33,67 ve %34,67 olurken fide mortalite yüzdeleri sırasıyla % 1,00, %4,00, %4,00, %4,33, %8,33,%9,33, % 13,67 ve %17,67 şeklinde kaydedilmiştir. Fideler daha sonra tarla şartlarında parsellere aktarılarak bitki gelişmesi izlenmiştir. Uygulanan gama radyasyonu dozları arttıkça tarla şartlarında fide mortalitesi artmış ve bitki boyları azalmıştır. Tarla şartlarında M1, M2 generasyonlarında fenotipik mutasyonlar gözlenmiştir. 0, 100, 150 ve 200 300 Gy dozlarında tohum saponin miktarı %0,24, %0,06, %0,08, %0,10 ve %0,10 arasında değişmiştir. Tarla şartların bitki boyu, dallanma, yaprak ve çiçek rengi ve tohum rengi açısından fenotipik açılımlar gözlenmiştir. Çalışma ile M1, M2 generasyon dönemlerinde elde edilen veriler tartışılmış ve oluşan fenotipik varyasyonlar gösterilmiştir.