Özet:
Antik Yunan'dan günümüze 2400 yıllık geçmişe sahip olan demokrasi bugün neredeyse tüm dünyada siyasal alanda ulaşılmak istenen en büyük ideal olarak varlığını sürdürmektedir. Tarihsel süreçte farklı yorumlanıp ifade edilmiş olan demokrasi liberal gelenekle harmanlanarak liberal demokrasi şeklinde genel bir kabul görmüştür. Demokrasinin en fazla kutsanmış hali olan liberal demokrasi geleneği günümüzde popülizmle bir ilişki içerisine girmiştir. Demokrasi kadar eski olmayan popülizm yeni bir kavram da değildir. Tarihteki farklı siyasal süreçlerde karşılaşılan, ne olduğu kesin ve tek olmayan bir kavramdır. Etkileşime girdiği ideoloji veya felsefelere eklemlenme özelliğinden dolayı popülizm tarih boyunca farklı anlamlar ifade etmiştir. Biz - onlar, yoz seçkin - gerçek halk, dost - düşman ayrımlarıyla temelini antagonizma yaparak oluşturan popülizm karizmatik bir liderle kitleleri seferber etme gücüne ulaşmaktadır. Tarihte farklı ideolojiler ve hareketler popülist olma özelliği barındırmış olsalar da popülizm için ortak ve genel bir tanım oluşturmak oldukça zordur. Bunun nedeni ise popülizmin eklemlenebilir yapısıdır. Popülizm bir ideoloji mi, bir strateji mi yoksa bir tarz mı soruları kesinleşmediğinden popülizm muğlak yapısını korumaya devam etmektedir. Bu yapısı nedeniyle liberal demokrasi ile girdiği ilişkide farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma demokrasi ve popülizm kavramlarının belirsiz anlamlarına vurgu yaparak analizini sunmak ve liberal demokrasi ile popülizm arasındaki ilişkinin çıktılarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kavram analizi ise liberal demokrasinin beşiği kabul edilen Avrupa'dan iki örnek ülke olan İtalya ve Macaristan incelemesi ile desteklenecektir.