Özet:
Yaşamın kaynağı su ve insanoğlunun yolu, kimi zaman iyi kimi zaman kötü şartlarda kesişmiştir. Her iki şart için de maddi ya da manevi çözümler üretilmiş, bir şekilde bu birliktelik devam ettirilmiş ve su hem susuzluk gidermek hem de temizlik için kullanılmıştır. Yerleşik hayata geçince tuvalet ve yıkanma ihtiyaçları için de kapalı alanlara gerek duyulmuş, daha sonra da hamam ve latrinaların ortaya çıkış süreci başlamıştır. Bu çalışma, temizliğin, hamam ve latrinaların köklerini, Phaselis Hamam ve Latrinasını merkeze alarak, Doğu Akdeniz Liman kentlerinden örnekler ile birlikte analiz edip, yorumlamayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken, öncelikle suyun insanoğlunun hayatındaki hem fiziksel hem ritüel olarak yeri, suya verilen önemin onun için inşa edilen yapılarda nasıl devam ettirildiği ve suyun temizlik ile olan birlikteliği incelenecektir. İnsan hayatının vazgeçilmesi olması dolayısı ile temizlik kavramının antikçağdan günümüze izlediği yol mekânsal olarak ele alınacak, ilk hamam ve tuvalet yapılarının ne şekilde ve nerelerde ortaya çıktığı aktarılacaktır. Bu çalışmada, hamam ve tuvalet yapılarının Roma dönemine gelene kadar geçirdiği evreler örneklenecek, Roma dönemine gelindiğinde geçmiş dönemlerle olan bağlar ve yeniliklerle birlikte Roma Hamam ve Latrinasının sosyal hayat içinde geldiği nokta ortaya konacaktır. Son olarak da konumuz olan Phaselis Küçük Hamam ve Latrinasının, Phaselis kenti içindeki konumu ve mimari özellikleri incelenerek, hazırlanmış olan rölöveleri ve restorasyon önerileri sunulacaktır. Yapılan çalışmalar sonucunda, Phaselis Küçük Hamam ve Latrinasının, günümüzdeki durumu ile kullanıldığı dönemlerdeki durumunun daha sağlıklı olarak karşılaştırılması hedeflenmektedir.