Abstract:
Köklü ve zengin bir geleneğe sahip olan Türk halk edebiyatı, muhteva yönüyle Türk tarihinin ve Türk milletinin aynası konumundadır. Türk milletinin duygu, düşünce ve hayallerini konu alan Türk halk edebiyatı verimleri tarihi süreç içinde gelişme, değişme, çeşitlenme ve yenileşme göstermiştir. Türk halk edebiyatı verimlerinden olan yalanlama örnekleri ise mevcut kaynaklar doğrultusunda Anadolu'da 16. yüzyıldan itibaren takip edilmektedir. Anadolu sahası Türk halk edebiyatında yalanlamalar, âşıklık geleneği bağlamında müstakil olarak ya da âşık fasıllarının tekkellüm bölümünde; masal, halk hikâyesi, Karagöz, Orta oyunu ve türkü metinlerinin ise içinde yer almıştır. Sabit bir forma sahip olmayan yalanlamalar, halkı ilgilendiren hemen her konuda söylenmiştir. Yalanlamaların güldürmeye yönelik, protesto, tenkit işlevlerinin yanı sıra içinde bulunduğu türün özelliklerine bağlı olarak farklı işlevleri olduğunu da söylemek mümkündür. Yalanlamaların en önemli unsuru anlatılanların yalana dayalı olması olmakla birlikte gerçeküstülükler, abartı, tezat gibi unsurlardır. Yapı, konu, işlev ve anlatım tutumu yönüyle yalanlamalar Türk halk edebiyatının bağımsız türlerindendir.