Özet:
Ali Suavi, 1839-1878 yılları arasında yaşayan bir Osmanlı aydınıdır. İlk gençlik yıllarında eğitimle uğraşan düşünür, medrese ve mektepte hocalık, çeşitli camilerde vaizlik ve devlet kurumlarında memurluk yapmıştır. Bu görevlerin dışında o, ömrünü adadığı gazetecilik mesleğini icra etmiştir. Bu çalışmada, Ali Suavi'nin siyaset felsefesine dair görüşleri, onun müstakil eserleri, gazete yazıları ve düşünür hakkında yapılan çalışmalar esas alınarak incelenmiştir. Suavi'nin siyaset felsefesi, insanın toplumsal bir varlık olmasını temele almaktadır. O, insanın toplumsallığından hareketle bir devletin varlığına hükmetmektedir. Suavi, devlet otoritesinin işletilmesi görevini ise hükümete vermektedir. Hükümetin kaynağını ilahî olarak kabul eden düşünür, devlet yönetiminde esas alınacak kanunların da bu ilahî kaynak doğrultusunda oluşturulması gerektiğini belirtmektedir. Düşünür, din-devlet ilişkisi bağlamında hilâfet kavramını ele alarak bu kavrama yüklenen dinî boyutun İslâm'ın temel kaynakları olan Kur'an'ı Kerim'e ve Sünnete dayanmadığını belirterek orijinal bir fikir ortaya koymuştur. Kendi dönemindeki Osmanlı Devleti'nin yönetiminden yola çıkarak hukukun üstünlüğü, hürriyet ve şûrâ gibi yönetim ilkelerinin göz ardı edildiği despot ve dikta rejimlerden kurtulmanın yollarını aramıştır. Bu arayış, onu yönetim şekillerinden demokrasi/cumhuriyet, monarşi, aristokrasi ve karma hükümeti incelemeye götürmüştür. Suavi, bu yönetim şekillerinden demokrasi/cumhuriyet ile karma hükümeti, benimsedikleri ilkelerden dolayı daha itibar edilebilir bulmuştur. O, insanların tabii haklarını her fırsatta dile getirmiştir. Kanun önünde rütbelerin esas alındığı değil, gerçek manada eşitlik ve adaletin tatbik edildiği bir toplum düzenini savunmuştur. Özgürlük konusuna da ayrıca önem veren Suavi, insanların farklı düşünebileceği, her türlü fikrin barış içinde yaşayabileceği ve bireylerin toplum düzeninde yanlış giden olaylara hiçbir baskı olmaksızın eleştirel bakabileceği bir toplum arzulamıştır.