Özet:
Ardıç (Juniperus L.) popülasyonları Türkiye'deki toplam orman alanlarının %4.29'unu (1,113,085 hektar) kaplamaktadır. Ardıç ormanlarının %82'lik bir kısmını da J. excelsa M. Bieb. (Boylu ardıç/bozardıç) türü oluşturmaktadır. Dünya genelinde 75 civarında, Türkiye genelinde ise dokuz ardıç türü bulunmaktadır. J. excelsa türü Türkiye ve komşu ülkelerinde yayılış göstermektedir. Bu çalışmanın temel amacı, J. excelsa'nın Türkiye'deki yayılış alanlarından ve marjinal popülasyonlarından geniş bir örneklemin ele alınarak, popülasyonların genetik çeşitliğinin belirlenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Bu amaçla, dış gruplar (J. polycarpos K. Koch ve J. foetidissima Willd.) da dahil olmak üzere 21 popülasyondan 472 bitki örneği ile bu popülasyonlara ait toprak örnekleri çalışılmıştır. Toprak analizi sonuçlarına göre, popülasyonlardan örneklenen topraklarda genel olarak kireç ve kum oranlarının yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca, toprağın değişilebilir katyon (Ca++, Mg++, K+) miktarının fazla ve fosfor miktarı açısından da zengin olduğu bulunmuştur. Bakır ve çinko gibi ağır metal düzeylerinin ise düşük olduğu görülmüştür. Moleküler incelemelerde SSR ve ITAP belirteçlerinden yararlanılmıştır. Sekiz SSR lokusunun yedisi, 134 ITAP lokusundan da 132'si polimorfiktir. J. excelsa popülasyonları bazında ise ITAP belirteçlerinin polimorfizm yüzdesi 31.34 ile 55.97 arasında değişmektedir. SSR lokusları için beklenen ve gözlenen heterozigotluk ile Shannon Bilgi indeksi değerlerinin ortalamaları sırasıyla 0.539, 0.448 ve 1.34 olarak bulunmuştur. SSR lokusları için hesaplanan ortalama Fis, Fst ve Nm değerleri ise sırasıyla; 0.124, 0.043 ve 5.513'tür. ITAP lokusları için popülasyonların genetik çeşitlilik değerleri, SSR lokuslarındaki genetik çeşitliliğe göre daha düşük bulunmuştur. ITAP lokus verilerine göre Gst ve Nm değerleri sırasıyla 0.225 ve 1.728'dir. SSR lokusları için Nei'nin (1972)'nin genetik uzaklık değeri 0.023 (Eskişehir-Mihalıççık ve Denizli-Acıpayam) ile 0.292 (Mersin-Tarsus ve J. polycarpos) arasında değişmektedir. ITAP lokusları için ise Nei (1972)'nin genetik uzaklık değeri 0.010 (Antalya-Termessos ve Muğla-Seydikemer) ile 0.110 (Konya-Hadim ve Isparta-Senirkent) arasındadır. Yapılan AMOVA analizi sonuçları, genetik varyasyonun büyük yüzdesinin popülasyon içinden kaynaklandığını göstermektedir (SSR'lar için %97, ITAP'lar için %79). Her iki belirteç bakımından da yapılan Mantel-testi bulguları coğrafik uzaklığın genetik izolasyonla anlamlı bir istatistiksel ilişkisinin olmadığını göstermiştir. PCoA analizleri popülasyonlar arasında coğrafik olarak doğu ve batı ayrışmasının ipuçlarını göstermiştir. Dış gruplar, J. excelsa popülasyonlarından genetik uzaklık değerleri bakımından belirgin bir şekilde farklı bir yapı sergilemiştir. Ancak, J. excelsa popülasyonlarında ise özgün yapılar oluşturma eğiliminin az olduğu görülmüştür. Elde edilen bu bulgular, J. excelsa popülasyonlarının benzer şekilde analiz edildiği çalışmaların sonuçları ile örtüşmektedir. Bu çalışmada, J. excelsa popülasyonlarının genetik çeşitliliklerini korudukları ve aralarındaki genetik farklılaşmanın az olduğu görülmüştür. Bu nedenle, habitat parçalanması ile bağlantılı uyum gücü kaybına yönelik bir belirtiye rastlanmamıştır. Buradan da bu türün koruma stratejilerinin uygulanmasında zengin genetik kaynakların kullanılabileceği avantajlı bir konumun var olduğu sonucuna ulaşılmıştır.