Abstract:
Ülkelerin ekonomik gelişme farklılıkları, büyüme ve kalkınma modellerinin en önemli ilgi alanını oluşturmaktadır. İlgili literatürde genel olarak ülkeler arasında gelir farklılıkları faktör birikimindeki ve faktör verimliliğindeki farklılıklarla açıklanmış, son yıllarda iktisadi değişkenlerin dışında, kurum değişkenleri temelinde açıklamalar da geliştirilmiştir. Bu bakış açısı ile çalışmada, öncelikle kurumları öne çıkaran kurumsal iktisat çerçevesinde, kurumların teorik ve ampirik etkilerini açıklayan çalışmalar incelenmiştir. Kurumsal iktisat literatürüne göre etkin kurumlar, bir ekonomide belirsizlikleri ve işlem maliyetlerini azaltarak, olumlu ekonomik faaliyetler için teşvik edici bir yapı oluşturarak faktör birikimi oluşturmakta ve faktörlerin verimliliğini artırmaktadır dolayısıyla ülkelerin ekonomik gelişmesinde pozitif bir rol oynamaktadır. Çalışmada, teorik ve ampirik literatürden yola çıkarak kurumların iktisadi kalkınma rolü ampirik olarak incelenmiştir. Ampirik analizde, 1992-2010 döneminde 90 ülke için panel veri analizi uygulanmıştır. Ülkeler Dünya Bankası sınıflandırmasına göre düşük ve orta gelirli ülkeler ve yüksek gelirli ülkeler olmak üzere iki grupta incelenmiş, kurumsal göstergeler kullanılarak Türkiye için de sonuçlar elde edilmiştir. Ampirik analizde, kurumların kişi başına düşen reel gayri safi yurtiçi hasıla, toplam faktör verimliliği ve yatırım etkileri incelenmiştir. Kurum değişkeni olarak International Country Risk Guide politik risk bileşik endeksi ve on iki alt göstergesi (yolsuzluk iç çatışma, dış çatışma, yatırım profili, hükümet istikrarı, demokratik hesap verebilirlik, sosyoekonomik koşullar, bürokratik kalite, yasal düzen, etnik gerginlik, toplum üzerinde dini baskılar, siyaset üzerinde askeriyenin etkisi) kullanılarak modeller oluşturulmuştur. Kurum göstergesi olarak bileşik endeks kullanıldığında 90 ülke için kurumların kişi başına düşen reel gayri safi yurtiçi hâsılayı, toplam faktör verimliliğini ve yatırımı pozitif etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Alt endeksler kapsamında beklenen etkiler görülememiş, bileşik endeks ile daha tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. Etkin kurumları olduğu düşünülen yüksek gelirli ülkelerde, alt endekslerin çoğu düşük ve orta gelirli ülkelere göre daha etkili bulunmuştur. Türkiye'de yasal düzenin gelişmesi ve daha iyi işlemesi, hükümet istikrarının sağlanması kişi başına düşen reel gayri safi yurt içi hâsıla ve toplam faktör verimliliği üzerinde pozitif etkili iken yolsuzlukların önlenmesi, dış çatışmanın azalması ve bürokratik kalitenin artması yatırımlar üzerinde pozitif etkili bulunmuştur. Demokratik hesap verebilirliğin sağlanması ve etnik gerginliklerin azalması hem yatırımlar hem de toplam faktör verimliliği üzerinde pozitif etkili bulunmuştur.