Abstract:
Philadelphia'nın İncil'in Vahiy Bölümü'nde, Îoannes tarafından Hristiyanlığın ilkyüzyılındaki yedi kilise arasında övgüyle söz edilen bir kent oluşu, yüzyıllar boyuncaözellikle Hristiyan din adamlarının dikkatini çekmiştir. Asya eyaletinin yedi kilisesine yapılanbir çok seyahat ve yedi kilise hakkında kaleme alınan bir çok yapıt bu ilginin bir sonucudur.M.Ö. 150- 138 yılları arasında Bergama Kralı II. Attalos Philadelphos tarafından kurulankent, M.Ö. 133'de vasiyet üzerine Roma topraklarına dahil edilmiştir. Philadelphia, özellikleRoma döneminden itibaren önemli bir yere sahip olmuştur. M.S. 17 depreminde büyük birzarar görse de, Tiberius'un desteğiyle yeniden inşa edilmiştir. Nitekim 3. yy. başlarındaTapınak Koruyucusu ünvanıyla onurlandırılmış, büyük festivalleri ve tapınaklarından dolayıKüçiik Atina olarak adlandırılmıştır.Dördüncü yy. ile Türklerin Anadolu'ya girdiği onbirinci yy. arası Philadelphia tarihihakkındaki bilgilerimiz kısıtlıdır. Ancak bu dönemde birçok bölgenin zarar görmesine hattabazılarının yıkılmasına sebep olan Arap veya Pers saldırılarından kentin pek fazlaetkilenmediği düşünülmektedir.11. yy.'dan 14. yy.'ın sonlarına kadar Philadelphia Türklerle yapılan birçok savaşa sahneolmuştur. 12. yy.'dan itibaren Thrakesion Theması'nm önemli bir merkezi haline gelen kent,ana istihkam özelliği kazanarak, İmparatorluğun doğuya karşı yaptığı seferler için bir üsniteliği kazanmıştır. 1335'de Aydınoğulları himayesi altında girmiş olsa da, 1390/91'deBayezid tarafından ele geçirilinceye kadar Batı Anadolu'da tek Hristiyan şehri olarak varlığınısürdürebilmiştir.Kentte tespit edilebilen Ortaçağ eserleri oldukça azdır ve çoğu yıkıntı halde günümüzeulaşabilmiştir: Şehir surlarının tamamına yakını apartmanlar arasında koybulmuş ve büyük birkısmı yıkıntı hale gelmiştir. İnşa edildiğinde muhtemelen kentin başkilisesi işlevi gören Azizİoannes Kilisesi'nden günümüze sadece üç paye ulaşabilmiştir. Henüz bir sene önce kaçakkazı sonucu ortaya çıkarılan mozaikli yapının büyük bir bölümü halen konutların temelialtındadır. Aynı şekilde 1976'da tespit edilebilen 12 hipojeden günümüze ancak 3 tanesigelebilmiştir. 20. yy.'ın başına ait tek bir fotoğrafı bulunan Peygamber Nahum Kilisesi'ninyeri tespit edilememiştir. Azıtepe'deki Theotokos Manastırı ve Ta Derma Huzurevi yıkıntıolmakla birlikte, bir kısmı halen toprak altındadır. Boreine'deki Theotokos Manastırıhakkkında elimizdeki en önemli veriler ise günümüze ulaşabilmiş manastır belgeleridir.