Özet:
Kadın ruh sağlığı ile toplumsal cinsiyet rolleri arasında bir bağ olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, kadın ruh sağlığının bozulmasında, kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rollerinin etkisini araştırmaktır. Araştırma, 18- 60 yaş arasında, çocuğu olan, en az ilkokul mezunu ve ruh sağlığı uzmanına başvurmuş 145 kadına anket uygulaması ile gerçekleştirilmiştir. Kadın ruh sağlığının bozulmasında, yüklenen toplumsal cinsiyet rollerinin etkisini ölçmeye yönelik, yüklenen özellikler, çoklu roller, ev kadınlığı, çalışma yaşamı, annelik, güzel ve estetik olma zorunluluğu ve şiddet konularına odaklanılmıştır. SPSS programı kullanılarak elde edilen bulgulara göre, kadın ruh sağlığının bozulmasında, kadına yüklenen cinsiyet rollerinin etkili olduğu görülmüştür. Özet olarak, kadına yüklenen roller, çoklu roller, ev kadınlığı, çalışan kadın, annelik, güzel ve estetik olma zorunluluğu ve şiddet görme olarak ifade edilen kadın cinsiyet rollerinin kadın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olduğuna dair bulgulara ulaşılmıştır. Kadına yönelik şiddet ruh sağlığında en fazla etkili olan cinsiyet rolüdür. Eğitim düzeyi, cinsiyet rollerinin kadın ruh sağlığının bozulması üzerinde etkili değildir. Kent merkezinde yaşayanlar köyde yaşayanlara göre cinsiyet rollerinin ruh sağlığına etkisini daha fazla hissetmektedirler. Güzel ve estetik olma zorunluluğunun ruh sağlığına etkisi 40 yaş üzerindeki kadınlarda daha azdır. Kadındaki çocuk sayısının ikiden fazla olması cinsiyet rollerinin ruh sağlığının bozulmasındaki etkisini değiştirmemektedir. Ev kadınlığı, güzel ve estetik olma zorunluluğunun ruh sağlığına etkisi orta gelir grubunda olduğunu ifade eden kadınlar üzerinde daha fazladır. Kadın cinsiyet rolleri içerisinden ev kadınlığı ve annelik rollerinin ruh sağlığı üzerindeki etkiler bakımından birbirine en yakın roller olduğu bulunmuştur.