Abstract:
Ulusal devlette piyasa politikaları ve sosyal politikalar eşit anayasal seviyede rekabet halindedir. Fakat Avrupa entegrasyon süreci, Avrupa Birliği üyesi devletlerdeki bu rekabette bir asimetri yaratmıştır: Ulus devletlerin pazar politikaları giderek avrupalılaştırılırken, sosyal koruma ve eşitlik politikaları ulusal mevzuat seviyesinde bırakılmıştır bu sebeple sosyal politikaların gelişimi, AB üye devletlerinin farklı sosyal yapı ve refah sistemleri nedeniyle siyasi olarak aksamıştır. Tüm AB üyesi devletlerde soruna yol açan bir kavram olarak `Toplumsal cinsiyet eşitliği', zamanla Avrupa hukuku seviyesinde ilgilenilen bir problem haline gelmiştir. Böylece `Toplumsal cinsiyet eşitliği', Avrupa Birliği Müktesebatının vazgeçilmez bir unsuru ve Avrupa değerlerinden bir parçası haline gelmiştir. Fakat yine de AB üye devletlerinin birbirinden farklı sosyoekonomik ve siyasi yapılanmaları, AB Hukukunun uygulanması zorunlu politikalarına karşı farklı yaklaşımların türetilmesine sebep olabilir. Bu bağlamda bu çalışma, AB üye devletlerinin farklı yapılanmalarının AB `Toplumsal cinsiyet eşitliği' politikalarının uygulanmasında ne gibi farklılıklara yol açtığını; AB mevzuatının son üye devletlerde avrupalılaştırılan `Toplumsal cinsiyet eşitliği' politikaları yaratırken, eski üye devletlerin bazılarında nasıl aynı kalırken bazılarında neden ilerleme kat ettiği incelemiştir.