Abstract:
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezine Mayıs 2004 ve Mayıs 2005 tarihleri arasında, primer ve sekonder infertilite nedeniyle başvuran 450 hastadan, "hiperprolaktinemi" tanısı almış 61 olgu çalışmaya dahil edildi. Buradaki sayının sınırlı olmasının nedeni PEG presipitasyon yöntemi ile serum prolaktin ölçümlerinin belirtilen tarihlerden kısa süre önce yapılmaya başlanmış olmasıdır. Hastaların yaş dağılımı 19-41 yaş arasındaydı. Yaş ortalaması 29,34,9 (ortalamaSD, yıl) olarak saptandı. Hastalarda en sık görülen şikayet bir gonadal fonksyon bozukluğu göstergesi olan oligomenore idi. Galaktore ise gerçek hiperprolaktinemik hastalardan (n=30) sadece iki tanesinde gözlemlendi. Olgular prolaktin yüksekliklerine göre sınıflandırıldılar ve rutin ölçüm ile hiperprolaktinemisi olanlar ile gerçek hiperprolaktinemisi olanların dağılımı yapıldı (Bkz. Çizelge 4.3 ve 4.4). Gerçek hiperprolaktinemisi olan olgular gerekli ileri tetkik ve tedaviye yönlendirilirken, geriye kalan hastalara durumlarına uygun infertilite tanı ve tedavi işlemleri başlatıldı. Sonuç olarak başvuran 450 hastada rutin serum PRL ölçümü ile elde edilen hiperprolaktinemi insidansı %13,5 olarak hesaplanmıştır. Bu başvuran 450 hastadaki gerçek hiperprolaktinemi insidansı ise % 6,6 olarak hesaplanmıştır. Rutin serum PRL ölçümü sonucu hiperprolaktinemi saptanan hastalarda ise makroprolaktinemi insidansı % 50,8 olarak hesaplanmıştır.