Özet:
Acil servise renal kolikle başvuran üriner taş hastalarına klinik yaklaşımla ilgili üzerinde fikir birliğine varılmış bir yöntem yoktur. Kanıta dayalı oluşturulacak bir hasta akış şeması, bu hastaların acil serviste değerlendirilmesini kolaylaştıracaktır. Amaç : Çalışmamızın amacı acil servise başvuran renal kolik hastalarını en etkin, en kısa sürede ve en güvenli değerlendirebilecek yöntemi klinik bulgular ve laboratuvar testlerinin ve görüntüleme yöntemlerinin desteğiyle oluşturabilmektir. Gereç ve yöntem : Çalışmamız Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi acil servisinde 10.6.2003 ile 10.10.2003 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Acil servise tek taraflı kolik vasıflı yan ağrısıyla gelen ve ateşi olmayan, renal kolik şüphesi olan 227 hasta çalışmamıza dahil edildi. Sonuçlar : Çalışmaya dahil edilen 227 hastanın 176?sının üriner sistem taşı olduğu kanıtlanırken, tetkiklerinde taşı tespit edilmeyen, başka tanılar alan ve ağrısı tekrarlamayan 51 hasta kontrol grubunu oluşturdu. Lojistik regresyon analizi sonucu daha önceden taş öyküsünün olması, ağrının kasık yayılımının olması, bulantının eşlik etmesi ve acil serviste yapılan YBUSGde pelvikaliksiyel dilatasyonun saptanması üriner taşı belirlemek için en anlamlı parametreler olarak tespit edildi. Bu parametreler için duyarlılık ve seçicilik oranları sırasıyla; taş öyküsünde %59 ve %66, kasık yayılımında %68 ve %49, bulantı varlığında %71 ve %51, YBUSGde pelvikaliksiyel dilatasyon varlığında %81 ve %37 olarak hesaplandı. Tartışma : Acil servise renal kolik şüphesi ile başvuran hastaların tamamı için klasik tanı yöntemlerinin tümünün uygulanması gerekli değildir. Renal kolik şüphesi olan hastalarda taş öyküsünün bulunması, ağrının kasık yayılımının bulunması, bulantı eşlik etmesi ve YBUSG?de pelvikaliksiyel dilatasyon bulunması üriner taş hastalığının güçlü belirleyicileridir.
