dc.contributor.author |
Karadoğan, Cavidan |
|
dc.date.accessioned |
2020-08-07T12:26:24Z |
|
dc.date.available |
2020-08-07T12:26:24Z |
|
dc.date.issued |
2002 |
|
dc.identifier.uri |
http://localhost:8080/xmlui/handle/123456789/942 |
|
dc.description.abstract |
G-CSF verilmesinin bazı sağlıklı vericilerde pretrombotik bir risk oluşturabileceğini destekleyen, G-CSF'in hafif düzeyde geçici hiperkoagülabilite yaratabileceği yönünde bulguların sunulduğu az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada allojenik granülosit ve kök hücre vericilerine rHuG-CSF verilmesi ile nötrofil yüzeyinde birer adezyon moleküllü olan D2-integrin (CDllb/CD18) ve L-selektin (CD62L) ekspresyonlarında izlenen değişiklikler ve trombosit-nötrofil kompleks oluşumları flow-sitometrik yöntemle saptanmaya çalışılmıştır. Bu çalışma granülosit (n=7) ve periferik kan kök hücre aferezi (n=4) yapılan yaşları 18-49 arasında değişen, 11 (2 kadın, 9 erkek) sağlıklı erişkinde gerçekleştirildi. Granülosit aferezi için vericilere 5 D g/kg dozda G-CSF 12 saat ara ile toplam 3 kez SC yolla verildi. Allojenik kök hücre aferezi için vericilere 5 D g/kg dozda G-CSF 12 saat ara ile toplam 5 gün süreyle SC yolla verildi, altıncı günde periferik kan CD34+ hücre sayımı yapılarak mikrolitrede 20 hücreden fazla CD34+ progenitor hücre olması durumunda kök hücre aferezine (Fresenius AS204) başlandı. Nötrofil adezyon molekül ekspresyonlan ve trombosit-nötrofil kompleks oluşumları akış sitometresi kullanılarak yapılan bir yöntem ile gösterildi. rHuG-CSF verilmesi ile periferik kan nötrofil sayılarında artış (p<0.002), hemoglobin düzeylerinde ve trombosit sayılarında azalma saptandı (p<0.003) (p<0.01). Nötrofillerde eksprese edilen CD11b ve CD18 moleküllerinin ortalama floresans yoğunluklarının (MFI) aferez öncesinde en az 2 kat arttığı (p<0.004 ve p<0.003), bu artışın aferez işleminden 1 saat sonra alman örneklerde de devam ettiği (p<0.01 ve p<0.02), aferez sonrası bir ve yedinci günlerde ise başlangıç düzeylerine indiği saptandı (p>0.05). Nötrofillerde CD62L (L-selektin) molekül yoğunluğunda aferez öncesinde azalma oluştu (p<0.003). Trombositler ile kompleks yapmış olan nötrofil oranının rHuG-CSF verilmesi ile yaklaşık 4 kat artarak ortanca (min-max) % 22 (14-40) düzeyine çıktığı gözlendi (p<0.005). Bu oranın aferez sonrası dönemlerde progressif olarak azalarak başlangıç değerine geri döndüğü saptandı (p>0.05). Nötrofillerde CD42b antijen yoğunluğunun da (MFI) rHuG-CSF verilmesi ile artığı (p<0.04), bu artışın hemen aferez sonrası dönemden itibaren kaybolduğu gözlendi. Bizim ve benzeri diğer çalışmalarda hemostatik sistemde izlenen çeşitli laboratuvar değişikliklerin klinik anlamı tam olarak bilinmemektedir. Ancak sağlıklı kişilere G-CSF verilmesi ile oluşan nötrofil aktivasyonu ve trombosit nötrofil kompleks oluşumunda artma gibi verilerin varlığı, G-CSF kullanan hasta ve sağlıklı vericilerde ilacın pretrombotik bir risk oluşturabileceğini desteklemektedir. |
en_US |
dc.rights |
info:eu-repo/semantics/closedAccess |
en_US |
dc.title |
Allojenik granülosit ve kök hücre donörlerinde RHUG-CSF'in nötrofil adezyon molekül ekspresyonu ve trombosit - lökosit kompleks oluşumu üzerine etkisi |
en_US |
dc.type |
masterThesis |
en_US |
dc.contributor.department |
İç Hastalıkları |
en_US |
dc.contributor.consultantID |
Levent Ündar |
en_US |
dc.contributor.institute |
Sağlık Bilimleri Enstitüsü |
en_US |