Abstract:
Fotoğraf, icadından itibaren bilim ve sanat alanlarında önemli belgeleme aracı olmuştur. Tarihi mekanların belgelenmesinde fotoğraf, teknolojiye bağlı olarak kolay üretilebilir olması ve net bilgi aktarması sebebiyle, ortaya çıktığı erken dönemlerden itibaren kullanılmıştır. Fotoğrafın icadı 1839 yılında Fransa Bilimler Akademisi tarafından Daguerre'nin buluşu olarak kamuoyuna duyurulmuştur. Ardından gezgin fotoğrafçılar çeşitli yerlere seyahat ederek, Daguerretyple tekniği ile, tarihi mekanları fotoğraflamışlardır. Günümüzde de birçok fotoğrafçı bu bağlamda fotoğraflar çekmiştir. Çalışmamızda Joseph Koudelka ve Sabit Kalfagil'in tarihi mekanlarda çektiği fotoğraflar incelenmiş ve fotografik açıdan değerlendirilmiştir. Hititler, M.Ö. II. binyılında Anadolu'da varlığını sürdüren ve Eski Yakındoğu tarihine damgasını vuran bir uygarlıktır. Hitit başkenti Hattuşa, günümüzde Çorum ili Boğazkale ilçesinde yer almaktadır. Hattuşa 1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilmiştir. Hattuşa keşfinin ilk yıllarında çizim ve gravürler aracılığıyla belgelenmiştir. Antik kent ilk kez 1861 yılında Jules Delbet tarafından fotoğraflanmıştır. Fotoğraf, 1906 yılından günümüze kadar devam eden arkeolojik kazı çalışmalarında analiz, yorumlama ve gözden kaçan detayların saptanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu çalışmada, Hattuşa kazı tarihi fotoğraflarla anlatılmış ve günümüzde çekilen güncel fotoğraflar sayesinde de fiziksel değişim ortaya konulmuştur. Hattuşa'nın anıtsal mekanlarında gerçekleştirilen eser üretimine ek olarak bu mekanların doğru ışık zamanları hakkında da bilgi verilmiştir.