dc.description.abstract |
Tüm dünyayı etkisi altına alan neoliberal politikalar, 24 Ocak Kararlarıyla Türkiye'de uygulanmaya başlamıştır. Ekonomik, politik, kültürel alanda yaşanan yapısal ve kurumsal değişime paralel olarak, medyanın da, görünümü tamamen değişmiştir. Bu süreçte medya hem sermaye birikiminin hem de ideolojilerin yeniden üretiminin aracı olmuştur. 1980'lerde, deregülasyon politikaları hız kazanmış, neoliberal uygulamalarla medyanın mülkiyet yapısında yoğunlaşma yaşanmıştır. Medya sektöründeki mülkiyet yapıları sektör dışı sermaye grupların bu alana girişiyle değişmiş; farklı sektörlerde faaliyet gösteren holdinglere eklemlenerek büyüyen medya işletmelerinin sayısı giderek artmıştır. Bu dönüşüm çerçevesinde, geleneksel medya sahipliği yerini medya dışı sektörlerde faaliyet gösteren sermaye gruplarının medya ile bütünleştiği bir mülkiyet yapısına bırakmıştır. Bu süreçte aile işletmeciliği geleneğinden gelen gruplar ya medya sektöründen çekilmişler ya da diğer gruplara entegre olarak varlıklarını devam ettirmeye çalışmışlardır. Medya alanı dışında faaliyet gösteren holdinglerin medya sektörüne girmesiyle tekelleşme süreci, promosyon savaşları, ticari radyo ve televizyonların kurulması, dağıtımda ve reklamda yapılan kartel anlaşmalar, medya içeriklerinin magazinleşmesi, gazeteci pratiklerinin değişimi, emek gücünü kontrolü için yapılan anti sendikal anlaşmalar sektörün tamamlayıcıları haline gelmiştir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı, 1980-2002 yılları arasında neoliberal politikalarla Türk medya sektörünün yaşadığı dönüşümü incelenmektedir. Bu amaçla eleştirel ekonomi politik yaklaşımın benimsendiği çalışmada, "basın"dan "medya"ya geçişle 1980'lerden itibaren daha fazla görünür hale gelen neoliberal ekonomi politikaları doğrultusunda neoliberal sermaye birikim süreci çerçevesinde incelenmiştir. Eleştirel ekonomi politiğin öncüllerinden hareketle tarihsel nitel analizin kullanıldığı bu çalışmada, 1980-2002 yılları arasında medyada faaliyet gösteren holdinglerle ana faaliyet alanları ticari ve sanayi sektörü olması yanında ayrıca medya sektörüne yatırım yapan sermaye gruplarından: Doğan Grubu, Asil Nadir Grubu, Çukurova Grubu, Doğuş Grubu, Medya Grubu (Dinç Bilgin), Uzan Grubu, Merkez Grubu (Turgay Ciner), Avrupa ve Amerika Holding Grubu (Erol Aksoy), İhlas Grubu, Korkmaz Yiğit Holding, Nergiz Holding (Olay Medya Grubu), Çavuşoğlu- Kozanoğlu Grubu ve diğer gruplar incelenmiştir. Bu grupların 1980-2002 döneminde medya sektöründeki faaliyetleri, pazar payları, diğer sektörel yatırımlarla ilişkileri, ekonomik, siyasal ve toplumsal yapılanmaları ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuştur. Araştırma kapsamında incelenen 1980'li yıllar ve sonrasında yaşanan neoliberal politikalar çerçevesinde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de siyasal, ekonomik, kültürel alanda değişimler yaşanmıştır. Neoliberalizm, ekonomide kamu yararı ve kamu hizmeti anlayışını değiştirmiştir. 1970'lerde hız kazanan basının holdingleşmesi süreci, 1980'lerde holdinglerin medyalaşması sürecine doğru evrilmiş ve bu bağlamda basın medyaya dönüşürken; yatay, dikey ve çapraz tekelleşmeyle medya mülkiyeti medya dışındaki sermaye gruplarının kontrolüne geçmiştir. Bulgulara göre, özellikle 1980 ve sonrasında Türk medyası Küresel kapitalimin ekonomi politik koşullara göre şekillenmiştir. Bu süreçte pazar ekonomisine entegre olmaya çalışan medyada sermayenin kompozisyonu da değişmiştir. Araştırma kapsamındaki medya holdingleri, medya aracılığıyla siyasal areneda söz sahibi olmuşlar, kamu ihalelerinden pay almışlar ve egemen ideolojilerinin çıkarları doğrultusunda içerikler üreterek medyayı, profesyonel işletmecilik anlayışıyla mal/hizmet üreten, yatırım yapan ve pazar koşullarına uymaya çalışan kapitalist işletmelere dönüşmüşlerdir. Bu süreçte medyanın sermaye yapısının değişimi altarnatif medya olanaklarını azalttığı gibi, medyadaki çalışma ilişkilerinin de yapısını tamamen değiştirmiştir. |
en_US |