Abstract:
Bu çalışmada; düzenli antrenman yapan, elit düzeyinde bulunan, ergenlik çağı öncesi RSC'ci kız sporcularının olgunluk düzeyleri farklı yöntemlerle saptanması ve büyüme ve bedensel yapı bileşenlerinin birbiriyle olan ilişkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmamıza, birey olarak 12 kız RSC'ci katılmıştır (Yaş 10.36 +/- 1.09). Bireylerin kinantropometrik ölçümleri yapıldıktan sonra, ikincil eşey özellikleri bakımından incelenmeye tabi tutulmuşlardır (Tanner yöntemi) ve sol el bilek grafileri çekilerek; Greulich-Pyle yöntemiyle iskelet yaşları tespit edilmiştir. Araştırmamızın sonuçlarına göre, bireylerin iskelet yaşları takvim yaşlarına göre geri bulunulmuştur ( yaş farkı - 1.25 +/- 0.80 ). İskelet yaşı ile takvim yaşı arasında yüksek ilişki bulunulmuştur ( r = 0.82). İskelet yaşı ile boy (r=0.80), beden ağırlığı (r=0.78), genel olarak çap (biakromiyal çap r=0.85, göğüs çapı r=0.83) ve çevre ölçümleri (boyun çevresi r=0.73, baldır çevresi=0.74) arasında orta ve yüksek ilişki bulunmuştur. İkincil eşey özellikleri bakımından bireylerin gelişimin normal sınırlar içinde bulundukları görülmüştür. Bedenin yağ bileşemini ortaya koyan denklem ve endeksler bakımından, bireylerin ölçüm değerleri normatif değerlerin altında bulunmaktadır ( bedensel yoğunluk 1.050 +/- 0.004, %yağ %7.85+/-2.54, yağsız beden kütlesi 25.28 +/- 3.21, beden kütle endeksi 15.07+/-.82). Bu çalışmada bireyler ağırlıklı olarak geç olgunlaşanlardan oluşmakta ve bedensel ağırlıkları ve beden yağ bileşimi norm değerlerinin altında bulunmaktadır. Özellikleri çerçevesinde RSC için uygun bir yapı özelliğine sahiptirler. Ancak bedensel yağ bileşiminin azlığı nedeniyle adet gecikmeleri ve cinsel olgunlaşmaları geri kalbileceğini düşündürmektedir. İskelet yaşı ile kinantropometrik verilerin orta ve yüksek derecede ilişki göstermeleri, uygun regresyon denklemeleri ile kinantropometrik ölçümler ile kemik yaşı tahmininde bulunulabileceğini düşündürmektedir. Ön çalışma niteliği taşıyan bu çalışma doğrultusunda daha fazla birey ve kontrol grubu kullanılarak, uzunlamasına normatif çalışmalarının yapılması, genç RSC'Ierin büyüme ve olgunlaşmalarının ve gelişebilecek olası zaraların aydınlatılmasında yararlı olacaktır.
