Kongre turizmi, kongre organizasyonu ve Antalya bölgesi'nin kongre turizmi polansiyeli, sorunları ve gelecekteki beklentilere yönelik bir araştırma

Abstract

Küreselleşen dünyada ulusal ve uluslararası kuruluşların sayılarının artması, bilimsel ve teknolojik alanda meydana gelen gelişmeler paralelinde artan uzmanlaşma alanlarında bilgi alışverişi gereğinin doğması gibi nedenlerden dolayı düzenlenen toplantı sayılarında hızlı bir artış yaşanmıştır. Artan toplantı ihtiyacı ile birlikte ortaya çıkan, insanların, seyahat, konaklama ve diğer ihtiyaçları yeni bir turizm türünü ortaya çıkarmıştır. Bu tür kongre turizmidir. Kongre turizmine katılanların gelir ve kültür seviyelerinin yüksek olması, kongre turizminin etkilerinin genel turizme göre daha fazla olması sonucunu doğurur. Ayrıca kongrelerin genellikle turizm sezonunun yoğun olmadığı dönemlerde düzenlenmesi, turizmin mevsimlik özelliğinden uzaklaşarak yıl geneline yayılmasını sağlar. Dünyada turizm gelirlerinin % 25'ini kongre turizminden elde edilen gelirler oluşturmaktadır. Bu durum kongre turizminin ekonomik boyutunu ve kongre turizmden yeterinde pay sahibi olmanın önemini ortaya koymaktadır. Türk turizminin gelişimini sürdürmesi, dünya turizm pazarından daha fazla pay alabilmesi, ülkenin turizmini çeşitlendirmesi ile mümkün olabilir. Bu bağlamda, Kongre turizmi ülkemizde geliştirilmesi gereken öncelikli turizm türleri arasında ifade edilmektedir. Kongre organizasyonu ayrıntılı çalışmayı, yoğun hazırlık dönemini ve bilgi birikimini gerektirir. Bu nedenle kongre organizasyonlarının profesyonel kişi yada kuruluşlar tarafından yapılması gerekmektedir. Bu çalışmada öncelikle kongre turizminin evrensel boyutları genel olarak incelenmiş, Türkiye'nin kongre pazarındaki mevcut durumu değerlendirilmiştir. Sonrasında kongre organizasyonu teknik bakımdan incelendikten sonra Antalya bölgesi uygulama alam olarak seçilmiş; bölgenin kongre turizmi potansiyeli, alt ve üstyapı yatırımları, konu ile ilgili organizasyonların çalışmaları, kısacası, sektörün zayıf ve kuvvetli yönleri uygulanan kapsamlı bir anket çalışmasının da yardımıyla ortaya konulmuştur. Elde edilen bulgular, evrensel tecrübeler ışığında ve yerel beklentiler doğrultusunda sonuç ve öneriler olarak sunulmuştur.