dc.description.abstract |
Antalya kent merkezinde kayıtlara yansıyan 204 bebek ölümü olgusu saptanmıştır. Kent merkezinde saptanan bebek ölümlerinin % 82.3 'ü hastanede, % 17.7'si evde görülmüştür. Hastanede ölen 168 bebek için 279 ölüm nedeni hastane dosyalarının incelenmesi ile saptanmıştır. Prematürite (%22.5), doğum travması /asfiksi (%14.3), konjenital anomaliler (%12.2), respiratuvar distres sendromu (RDS) (%10.7), pnömoni (%9.7) ve sepsis (% 9.4) en sık görülen ölüm nedenleridir. Çalışmada kent merkezindeki hastanelerde ölmüş olup merkez ilçede oturan bebeklerin aileleri ile görüşülerek, bu bebeklerin ölüm nedenlerini saptamada sözel otopsi yönteminin geçerliliği değerlendirilmiştir. Çeşitli hastalık kategorileri için yöntemin geçerlilik değerleri, SEARCH tarafından geliştirilen kriterler, uzman hekim ve pratisyen hekim tanıları için hesaplanmıştır. Standart kriter tanılarında konjenital anomali için saptanan % 60 duyarlılık değeri dışında genelde tüm hastalık kategorileri için % 80'lerin üzerinde duyarlılık ve seçicilik değerleri söz konusudur. Kriterler tanılarında RDS, Doğum travması /asfiksi, pnömoni tanılarında pozitif prediktif değerler % 70.3 - 71.4 arasında değişen değerlerde saptanmıştır. Uzman hekim tanısı kullanıldığında, tüm hastalık kategorilerinde yanlış pozitif tanılar hemen yok denecek kadar az bulunmakta, buna paralel olarak seçicilik ve pozitif prediktif değerlerin oldukça iyi düzeylerde saptanmaktadır. Uzman hekimler RDS, mekonyum aspirasyonu, prematürite, YDDA, sepsis, gastroenterit olgularının tüme yakın bir bölümüne tanı koymakta olup, doğum travması /asfiksi, pnömoni ve konjenital anomali, malnutrisyon nedeni ile ölen bebeklerin beşte birine tanı konamamaktadır. Pratisyen hekim tanılarında ise özellikle doğum travması/asfiksi, sepsis, gastroenterit, PEM tanılarında duyarlılığın kötü düzeylerde olduğu dikkat çekmektedir. RDS, mekonyum aspirasyonu, prematürite, YDDA, pnömoni tanılarında duyarlılık düzeyleri % 66.6- 100 arasında değişmekte olup, tüm hastalık kategorileri için seçicilik ve pozitif prediktif değerlerin iyi düzeylerde olduğu görülmektedir. |
en_US |